Ahmet Özer'in Mahkeme Savunması: Terör Örgütüne İrade Teslim Etmem!
Aktüel

Ahmet Özer'in Mahkeme Savunması: Terör Örgütüne İrade Teslim Etmem!


23 May 20255 dk okuma19 görüntülenmeSon güncelleme: 13 June 2025

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, hakkında açılan "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla tutuklu bulunduğu 205 günün ardından ilk kez hakim karşısına çıktı. Silivri Cezaevi duruşma salonunda gerçekleşen duruşmayı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de aralarında bulunduğu kalabalık bir heyet takip etti. Özer, savunmasında suçsuz olduğunu vurgulayarak, "Ben bir bilim insanıyım, böyle bir insan terör örgütüne iradesini teslim eder mi?" dedi.

Ahmet Özer'in Savunması

30 Ekim 2024 tarihinde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve görevden uzaklaştırılarak yerine kayyım atanan Ahmet Özer, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Duruşmada söz alan Özer, şu ifadeleri kullandı:

  • "Ben bir bilim insanıyım. Etnik gruplar üzerine çok sayıda araştırma yaptım. Ben etnik grupların ülkemizde refah bir şekilde yaşayabilmesi için araştırmalar ve çalışmalar yaptım. Bu güne kadar hiç mahkeme yüzü görmedim. Benim bir terör örgütüne üye olmam mümkün değildir."
  • "Ben yıllarını barışa ve bilime adamış bir insanım, 41 kitap yazdım, yüzlerce makale, binlerce sempozyum, konferans yaptım. Onlarca ödül aldım. Ben adil olduğuna inanmak istediğim vicdanınıza sesleniyorum. Böyle bir insan terör örgütüne iradesini teslim eder mi?"
  • "Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye'dir sözünün mimarı benim. Ben Esenyurt Belediye Başkanı olarak seçilmeseydim bu gün huzurda olmayacaktım. Bu suçla itham edilmeyecektim."
  • "İddianame doğudaki Kürtler, batıdaki Kürtler ayrımı yapmaktadır. Biz batıdaki Kürtlerin CHP'de temsiliyete izin verildiği için kriminalize edilerek suçlu gibi gösterilmeye çalışılıyoruz."

Özer, savunmasının devamında, hayatı boyunca suç işlemediğini, yıllarca öğrenci yetiştirdiğini ve öğrencilerinin arasında milletvekili, bakan, belediye başkanı, hakim, savcı, avukatlar olduğunu belirtti. "Böyle bir insandan terörist çıkar mı?" diye soran Özer, İmamoğlu'nun çalışma arkadaşı olduğu için ve Türkiye'deki halkların kardeşliğini istediği için yargılandığını iddia etti.

"Bu Dava Siyasi Bir Davadır"

Ahmet Özer, iddianamede yer alan suçlamaların çoğunun asılsız ve delil yetersizliğinden kaynaklandığını savundu. Gizli tanık ifadelerinin kendisine sorulmadan tutuklanmasına gerekçe gösterildiğini belirten Özer, "Bu dava siyasi bir davadır. Birileri bir düğmeye bastı ve bizi kurban olarak seçtiler" dedi.

Özer ayrıca, savcının lehine olan delilleri dosyaya koymadığını, önyargıyla hareket ettiğini ve kendisine eşit davranmadığını iddia etti. Dijital belgelerinin imajı alınmadan el konulduğunu ve telefon şifresini vermesine rağmen delil karartma şüphesiyle tutuklandığını söyledi.

Avukat Sınar: "Arama Kararı Hukuka Aykırı"

Ahmet Özer'in avukatı Hasan Sınar da duruşmada söz alarak, müvekkilinin ilişkilendirilmeye çalışıldığı örgütün silah bırakma kararı aldığını ve barış sürecine girdiğini belirtti. Sınar, arama kararının usul ve hukuka aykırı olduğunu, gerekçesiz olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu savundu.

Sınar, arama kararında hangi tür delillerin toplanmasının umulduğunun tanımlanmadığını, hangi somut olguların arama kararına dayanak teşkil ettiğinin yazılmadığını ve kanunun aradığı makul şüphe ile ilgili bile bir açıklama yapılmadığını ifade etti. Ayrıca, arama kararının gece vakti arama yapılmasına müsaade edilebilmesi için suçüstü hali veya gecikmesinde sakınca bulunan haller olması gerektiğini, ancak bu şartların sağlanmadığını söyledi.

Duruşma Ertelendi

Ahmet Özer'in mahkemesi devam ederken, davanın seyrini ve sonucunu belirleyecek önemli gelişmeler bekleniyor. Özer'in savunması ve avukatının itirazları, davanın seyrini değiştirebilecek nitelikte. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

Ahmet Özer'in davası, Türkiye'deki hukuk sistemi ve siyasi atmosfer hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Dava sonucunda verilecek karar, hem Özer'in geleceğini hem de Türkiye'deki siyasi dengeleri etkileyebilir.