Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ADA Üniversitesi'nde düzenlenen "Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru" adlı uluslararası forumdaki açıklamaları, Türkiye-İsrail ilişkileri bağlamında dikkatleri üzerine çekti. Aliyev'in iki ülke arasındaki olası anlaşmazlıklara dair endişeleri ve geçmişte arabuluculuk rolü üstlenmesi, bölgesel dengeler açısından önemli mesajlar içeriyor.
Türkiye ve İsrail: Azerbaycan İçin Ne Anlam İfade Ediyor?
Aliyev, hem Türkiye'yi hem de İsrail'i Azerbaycan için yakın dost olarak nitelendirdi. Türkiye ile 2021'de imzalanan Şuşa Deklarasyonu'nu hatırlatarak iki ülke arasındaki müttefiklik ilişkisine vurgu yaptı. Aynı zamanda İsrail'in de Azerbaycan için dost bir ülke olduğunu belirten Aliyev, bu dostluğun uzun yıllardır sınandığını ifade etti. Bu durum, Azerbaycan'ın dış politikasında çok yönlü bir yaklaşım sergilediğini gösteriyor.
- Türkiye ile Azerbaycan arasındaki müttefiklik ilişkisi Şuşa Deklarasyonu ile pekiştirildi.
- İsrail, Azerbaycan için uzun yıllardır dost bir ülke olarak kabul ediliyor.
- Aliyev, bu iki ülke arasındaki olası anlaşmazlıkların kendilerini endişelendirdiğini belirtti.
Arabuluculuk Girişimleri ve Bölgesel Gerilimler
Aliyev, Türkiye ve İsrail arasında bir dönem arabuluculuk yaptığını da açıkladı. İki ülke arasında normalleşme adımlarının atıldığı, karşılıklı büyükelçi atamalarına kadar varan süreçte ilk müzakerelere öncülük ettiklerini söyledi. Ancak İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye başlattığı saldırılar sonrası iki ülke arasındaki tansiyon yeniden yükselmiş ve diplomatik ilişkiler sekteye uğramıştı. Bu durum, bölgesel istikrarın kırılganlığını ve dış aktörlerin arabuluculuk çabalarının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Aliyev'in Açıklamalarının Bölgesel Etkileri
Aliyev'in bu açıklamaları, bölgesel aktörler arasındaki ilişkilerin karmaşıklığını ve hassasiyetini ortaya koyuyor. Azerbaycan'ın hem Türkiye hem de İsrail ile iyi ilişkiler sürdürme çabası, ülkenin dış politikasındaki denge arayışının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ancak iki ülke arasındaki olası gerilimler, Azerbaycan'ı zor durumda bırakabilir ve bölgesel istikrarı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle Aliyev'in açıklamaları, bölgesel aktörler tarafından yakından takip ediliyor.
Sonuç olarak, Aliyev'in Türkiye ve İsrail ilişkilerine dair yaptığı açıklamalar, bölgesel dengeler ve Azerbaycan'ın dış politika öncelikleri açısından önemli bir gösterge niteliğinde. Azerbaycan'ın bu iki ülke arasındaki ilişkilerde dengeleyici bir rol oynamaya çalışması, bölgesel istikrarın korunması açısından kritik bir öneme sahip. Önümüzdeki dönemde, Aliyev'in bu konudaki tutumu ve atacağı adımlar, bölgesel gelişmelerin seyrini belirleyebilir.