Türkiye'yi sarsan bir iddia ortaya atıldı: Barış Boyun çetesi, kendileriyle ilgili soruşturmaları yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hasan Ceyhun'a suikast talimatı verdi! Çetenin tepe ismi Mert Gültepe'nin, "Üstümüze çok geliyor, susturun" dediği öne sürülüyor. Bu şok gelişme, organize suçlarla mücadelede yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
Savcıya Suikast Talimatı: Detaylar Neler?
İddiaya göre, Barış Boyun'un İtalya'dan yönettiği çetenin önemli isimlerinden Mert Gültepe, savcı Hasan Ceyhun'un öldürülmesi için talimat verdi. Gültepe'nin, savcının kendilerine çok fazla baskı yaptığını ve bu nedenle susturulması gerektiğini söylediği belirtiliyor. Bu talimatın ardından çete üyeleri arasında panik yaşandığı ve avukat Yusuf İdikurt'un savcıyla iletişime geçmeye çalıştığı iddia ediliyor.
Savcı Ceyhun'un bu görüşme talebini reddettiği ve durumu tutanak altına aldırdığı öğrenildi. Ayrıca, örgüt üyelerinden birinin, "Savcı bayağı kıl bir adammış abi, laftan - sözden anlamıyormuş" şeklinde konuştuğu da tespit edildi.
Barış Boyun Kimdir, Çetesi Ne İşler Yapar?
Barış Boyun, İstanbul Beyoğlu merkezli faaliyet gösteren ve zamanla Balkan mafyasıyla bağlantı kurarak uluslararası organize suç örgütüne dönüşen bir çetenin lideridir. Çete, suikast, silahlı saldırı ve uyuşturucu ticareti gibi birçok suçla ilişkilendirilmektedir. Barış Boyun, 22 Mayıs 2024'te İtalya'da yakalanarak tutuklanmıştır.
Çetenin faaliyetleri arasında şunlar bulunmaktadır:
- Suikastlar: Rakip çete üyelerine ve iş birliği yapmayan kişilere yönelik suikastlar düzenlemek.
- Silahlı Saldırılar: Korku ve baskı yaratmak amacıyla silahlı saldırılar gerçekleştirmek.
- Uyuşturucu Ticareti: Uyuşturucu madde ticareti yaparak gelir elde etmek.
- Yağma ve Gasp: Zorla para almak ve haraç kesmek.
- Tehdit ve Şantaj: İnsanları korkutarak veya özel bilgilerini kullanarak çıkar sağlamak.
Soruşturma ve Güvenlik Önlemleri
Cumhuriyet Başsavcılığı, savcıya yönelik suikast talimatı iddiasıyla ilgili soruşturma başlattı. Savcı Hasan Ceyhun'un, bugüne kadar üç ayrı tehdide maruz kalmasına rağmen yalnızca bir polis memuru ile korunduğu belirtiliyor. Yargı çevreleri, savcının can güvenliğinin ciddi risk altında olduğunu ve 24 saat esasına göre özel koruma kararı uygulanması gerektiğini vurguluyor.
Bu vahim iddia, Türkiye'deki organize suçlarla mücadeledeki zorlukları ve riskleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Savcıya yönelik suikast planı, yargı mensuplarının ve kamu görevlilerinin korunmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Yetkililerin bu konuda gerekli önlemleri alması ve soruşturmayı titizlikle yürütmesi bekleniyor.