DEM Parti Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in kızı Ceren Önder Kandemir, babasının yönetmenliğini yaptığı Beynelmilel filminin nasıl ortaya çıktığını ve set sürecinde yaşadıklarını duygusal bir yazıyla anlattı. Kandemir, babasının vefatının ardından kaleme aldığı yazıda, filmin yapım aşamasındaki zorlukları, keyifli anıları ve babasıyla olan özel bağını okuyucularla paylaştı.

Beynelmilel'in Doğuşu: Bir Aile Hikayesi

Ceren Önder Kandemir, yazısına babasının T24'te yazdığı sinema yazılarına değinerek başlıyor. Babasının sevdiği filmlere hakkını vermek ve siyasetin sıkıcılığından uzaklaşmak için bu yazıları yazdığını belirtiyor. Kandemir, babasının yazıları yazdıktan sonra kendisi, eşi ve babasından oluşan çekirdek grupla bir araya gelerek yazıları sesli okuma ritüellerini anımsıyor. Bu ritüeller, ailenin birbirine olan bağını daha da güçlendirmiş.

Yazısında, babasının deterjan işini bırakıp Beynelmilel'i yazmaya karar verme sürecini detaylı bir şekilde aktaran Kandemir, o dönemde 12 yaşında olduğunu ve babasıyla birlikte yaşadığı mütevazı hayatı anlatıyor. Maddi zorluklara rağmen mutlu olduklarını, ancak evin düzeni ve temizliği konusunda sıkıntılar yaşadıklarını belirtiyor. Babaannesinin yardıma gelmesiyle hayatlarının düzene girdiğini ve babasının geceleri odasına çekilip tıkır tıkır yazı yazdığını ifade ediyor.

Kandemir, babasının bir gün kendisini yanına çağırarak işi bırakıp kitap yazacağını söylediğini ve kendisinden okuldan alınması gerekebileceğini belirttiğini aktarıyor. Okulun kendisi için pek önemli olmadığını, ancak kitap yazma ihtimali için heyecanlandığını ifade ediyor. Babasının kitabının isminin "O tozlar, bu çamurları getirdi" olacağını ve bir bölümünün de "Beynelmilel" adını taşıyacağını belirtiyor.

Set Günleri: Baba-Kız Dayanışması

Beynelmilel'in senaryolaşma süreci ve BKM ile anlaşılması, Kandemir ailesi için büyük bir heyecan kaynağı oluyor. Kandemir, o dönemde 13 yaşında bir çocuk olarak, kitabın çok satıp babasının hiç işe gitmeden evde yazarlık yapmasını hayal ettiğini belirtiyor. Babasının Sezen Aksu'ya bir mektup yazarak filmde oynamasını istemesi ve ardından mektubu kendisine okuması, ailenin arasındaki bağın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.

Çekim zamanı yaklaştığında, babasının kendisini yanına çağırarak film setine gelmesini istediğini ve sette uyumlu olmaya çalışmasını tembihlediğini aktaran Kandemir, Tarsus'ta çekimlerin yapıldığı sette baba-kız değil, yönetmen ve yardımcı olarak bulunduklarını belirtiyor. Sanat ekibinde çıraklık yaptığını, kostüm ekibine ütü yardımına gittiğini ve grip olmamak için dua ettiğini ifade ediyor. Film çekilirken, kurgu ve color aşamalarında da yer aldığını ve koltukta uyuyakaldığını anlatıyor.

• Sanat ekibinde çıraklık yaptı
• Kostüm ekibine ütü yardımına gitti
• Kurgu ve color aşamalarında yer aldı
• Gala gecesinde babasıyla el ele salona girdi

Gala Gecesi ve Sonrası: Gurur ve Mutluluk

Gala gecesi geldiğinde, babasının ilk defa kendine yeni ve şık bir takım elbise aldığını ve kendisinin de siyah bir elbise giydiğini belirten Kandemir, el ele salona girdiklerini ve kalp çarpıntılarının her yerden duyulduğunu ifade ediyor. Filmi ilk defa o gece izlediklerini ve salondaki kahkahalar ve hıçkırık sesleri duydukça babasının dönüp kendisine baktığını anlatıyor. Ağladığından emin olunca babasının kendisine gülümsediğini belirtiyor.

Kandemir, gala gecesinden sonra babasıyla birlikte Taksim'e gidip rastgele seanslara girdiklerini ve en arka koltuklara gizlice oturduklarını aktarıyor. Salonun dolu olup olmadığını ve seyircinin gülmesi gereken yerde gülüp gülmediğini kontrol ettiklerini, yüzlerinin tanınmamasından dolayı rahatça istediklerini yaptıklarını ifade ediyor.

Ceren Önder Kandemir'in yazısı, Beynelmilel filminin sadece bir film olmadığını, aynı zamanda bir ailenin dayanışmasının, hayallerinin ve umutlarının bir yansıması olduğunu gösteriyor. Sırrı Süreyya Önder'in kızıyla olan özel bağı ve filmin yapım sürecindeki zorluklar, okuyuculara duygusal bir deneyim yaşatıyor.