DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. Terör örgütü PKK'nın silah bırakma sürecinde Abdullah Öcalan'ın "aktif rol" alması gerektiğini savunan Hatimoğulları, İmralı Cezaevi'nin adeta siyasi bir merkeze dönüşmesini önerdi. Bu talep, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı.

Öcalan'a Özgürlük Şartı mı?

Hatimoğulları, Halk TV'deki canlı yayında PKK'lıların silah bırakma törenine değinerek, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'ın taleplerini aktardı. PKK'lıların "ovada siyaset yapmak" istediğini belirten Hatimoğulları, Öcalan'ın İmralı'dan çıkma ısrarı olmadığını ancak örgütün onun özgürlüğünü şart koştuğunu ifade etti. Ayrıca, Öcalan'ın İmralı'ya gazetecilerin, aydınların, hukukçuların, siyasetçilerin ve akademisyenlerin gelmesini istediğini söyledi.

Hatimoğulları'nın açıklamaları şu şekildeydi:

"(PKK’lılar) Bizler de bugüne kadar silahı elinde tutmuş olanlar ovada siyaset yapmak istiyoruz dediler. O yüzden somut adımların arasında PKK’da silah bırakan kadrolar için yasal düzenleme olmalı. PKK, Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nden tahliye edilmesini de talep ediyor. Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan çıkma ısrarı olmadı ama örgütü Öcalan’ın özgür olmasını istiyor; bunu şart olarak sunuyorlar. Öcalan da İmralı’ya gazetecilerin, aydınların, hukukçuların, siyasetçilerin, akademisyenlerin gelmesini istiyor."

İmralı'ya Ziyaretçi Akını mı Başlayacak?

Hatimoğulları, Öcalan'ın talebinin 'aktif rol oynamak' olduğunu vurgulayarak, "Bunu biz DEM olarak da talep ettik. Silahlar yakıldı. Artık Öcalan’ın herkes ile görüşebileceği kanallarının açılması gerekiyor" dedi. Bu açıklama, İmralı Cezaevi'nin geleceğiyle ilgili yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Peki, İmralı Cezaevi gerçekten bir siyasi merkeze dönüşebilir mi? Bu sorunun cevabı, önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmelerle netlik kazanacak gibi görünüyor.

Siyasi Arenada Yankıları

DEM Parti'nin bu çıkışı, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarıyla başlayan süreçte dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Hatimoğulları'nın açıklamaları, siyasi arenada farklı tepkilere yol açtı. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçlü ittifak sözlerine Hatimoğulları'nın "bunun mümkün olmadığı" yanıtını vermesi, siyasi dengelerin yeniden şekillenebileceği sinyallerini veriyor.

Bu gelişmeler ışığında, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde nasıl bir siyasi tabloyla karşılaşacağı merak konusu. Özellikle Abdullah Öcalan'ın geleceği ve İmralı Cezaevi'nin statüsü, siyasi gündemin en önemli maddelerinden biri olmaya devam edecek.