Eski Başbakan Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'ın İstanbul Havalimanı'nda gümrük memurlarıyla yaşadığı tartışma gündeme bomba gibi düştü. İddialara göre, Yıldırım, valizlerini aramak isteyen memurlara hakaretler yağdırdı. Olayın detayları ve perde arkası merak konusu oldu.

Havalimanında Gergin Anlar

Gazeteci Timur Soykan'ın Onlar TV yayınında dile getirdiği iddiaya göre, Erkam Yıldırım, tarifeli uçakla İstanbul Havalimanı'na iniş yaptıktan sonra beraberinde getirdiği beş valizle gümrüğe geldi. Valizleri aramak isteyen gümrük muhafaza memurları, Yıldırım'ın beklenmedik tepkisiyle karşılaştı.

İddiaya göre Erkam Yıldırım memurlara şu sözlerle tepki gösterdi: "Ben Binali Yıldırım'ın oğluyum, sen bana bu muameleyi nasıl yapıyorsun!" Yıldırım'ın bu sözleri ve hakaretleri üzerine gümrük memurları durumu tutanak altına aldı.

Olayın Ardından Neler Yaşandı?

Havalimanında yaşanan gerginliğin ardından durum, İstanbul Havalimanı'nda görevli müdür yardımcılarına iletildi. Müdür yardımcılarının onayıyla Erkam Yıldırım'ın valizleri kontrol edildi. Gerekli denetimlerin yapılmasının ardından Yıldırım'ın havalimanından ayrıldığı belirtildi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken, iddialar gündemdeki sıcaklığını koruyor. Yaşanan bu olay, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları beraberinde getirdi.

Benzer Bir Olay Daha!

Timur Soykan'ın iddiasına göre, İstanbul Havalimanı'nda benzer bir olay daha yaşandı. İddiaya göre, İGA'nın ortaklarından Mehmet Cengiz'in oğlu da özel jeti ile havalimanına iniş yaptıktan sonra uçakta taşıdığı 15 koli porselen eşyayı havalimanından geçirmek istedi. Gümrük memurlarının eşyaların gümrüğe tabi olduğunu belirtmesi üzerine eşyalara el konuldu. İddiaya göre Mehmet Cengiz'in oğlu da memurlara hakaret etti.

Bu olaylar, havalimanlarında yaşanan ayrıcalık iddialarını yeniden gündeme getirdi. Kamuoyu, yetkililerden konuyla ilgili açıklama bekliyor.

Sonuç

Erkam Yıldırım'ın havalimanında yaşadığı iddia edilen olay, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. İddiaların doğruluğu araştırılırken, benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulanıyor. Bu tür olaylar, kamu vicdanını derinden yaralarken, adaletin sağlanması ve şeffaflığın korunması büyük önem taşıyor.