Gazze'den gelen acı haber dünyayı sarstı. Filistinli yetenekli foto muhabiri Fatima Hassona, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki evine düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybetti. Hassona ile birlikte ailesinden 10 kişi de bu hain saldırıda yaşamını yitirdi.

Hassona'nın Son Paylaşımı Yürekleri Dağladı

University College of Applied Sciences mezunu olan Fatima Hassona, ölümünden sadece saatler önce sosyal medya hesabından bir fotoğraf paylaştı. Balkonundan çektiği gün batımı fotoğrafına "Uzun zamandır ilk gün batımı bu" notunu düşen Hassona'nın bu son paylaşımı, sevenlerini derinden etkiledi.

Hassona, daha önceki bir paylaşımında ise şu dikkat çekici ifadelere yer vermişti:

“Kaçınılmaz ölüme gelince… Eğer ölürsem, sesli bir ölüm isterim. Ne son dakika haberinde bir satırda, ne de bir grup sayının içinde yer almak isterim. Dünya tarafından duyulan bir ölüm, sonsuza kadar iz bırakan ve hiçbir zaman ya da mekanın gömemeyeceği ölümsüz görüntüler isterim.”

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'ndan Tepki

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başlamasından bu yana Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), en az 157 gazeteci ve medya çalışanının öldürüldüğünü açıkladı. Bu durum, bölgedeki basın özgürlüğü ve gazetecilerin güvenliği konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme getirdi.

Hassona’nın ölümünden bir gün önce, Bağımsız Sinema Dağıtım Derneği (ACID), sürgündeki İranlı yönetmen Sepideh Farsi’nin yönettiği “Put your soul on your hand and walk” (Ruhunu Avcunun İçine Al ve Yürü) adlı belgeselin Cannes Film Festivali'ne seçildiğini duyurdu. Fransa merkezli Le Monde’ye verdiği röportajda yönetmen Sepideh Farsi, Fatima’yı şu ifadelerle anlattı:

“O bir güneşti. Gazze’deki savaşı takip ediyordu ve zaman zaman medya kuruluşlarına fotoğraf ve video göndererek iş birliği yapıyordu. Her gün bana fotoğraflar, yazılı mesajlar ve ses kayıtları gönderiyordu. Her sabah uyanıp hâlâ hayatta mı diye merak ediyordum.”

Savaşın Acımasız Yüzü

Fatima Hassona'nın ölümü, savaşın sadece askeri kayıplarla sınırlı kalmadığını, sivillerin ve özellikle de basın mensuplarının hayatlarını nasıl derinden etkilediğini bir kez daha gözler önüne serdi. Hassona'nın geride bıraktığı eserler ve anıları, Gazze'deki savaşın acılarını unutturmayacak ve gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecek.