Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem'in son yazısı, medya dünyasında bomba etkisi yarattı. Yazıda, uzun süredir konuşulan ancak bir türlü somut kanıtlarla ortaya konulamayan "gizli İmamoğlu medyası" yapılanması iddiaları yeniden gündeme geldi. Tarafsız veya iktidar yanlısı gibi görünen, ancak aslında İmamoğlu'nu destekleyen bir medya yapılanmasının varlığı öne sürülüyor. Peki, bu iddiaların ardında yatan gerçekler neler? Kimler bu yapılanmanın içinde yer alıyor?
Gizli İmamoğlu Medyası İddiaları Neler?
Keskin Kalem, yazısında isim vermeden bazı medya kuruluşlarının ve kişilerin aslında gizli bir şekilde İmamoğlu'nu desteklediğini iddia ediyor. Bu kişilerin, iktidar değişikliği ihtimaline karşı yatırım yaptığı ve görünürde iktidara yakın durarak aslında farklı bir amaca hizmet ettiği belirtiliyor. Özellikle son yıllarda sayıları artan web siteleri ve medya gruplarının bu yapılanmanın bir parçası olduğu öne sürülüyor. Bu medya kuruluşlarının kuruluş izinlerinin kimler tarafından alındığı sorusu ise dikkat çekiyor. Ankara kulislerinde bu konunun sıkça konuşulduğu ve meslektaşı Fuat Uğur'un yazısında bahsettiği bazı iş adamlarının FETÖ ile bağlantısı olmamasına rağmen, kasalarına giren paraları Türkiye'ye transfer ederek televizyonlar kurdukları ve siyasi mühendislik yapmak istedikleri iddiaları da bu kapsamda değerlendiriliyor.
Halk TV ve Cafer Mahiroğlu İddiaları
Yazıda Halk TV ve Cafer Mahiroğlu ile ilgili de çarpıcı iddialar yer alıyor. Mahiroğlu'nun, kanalı siyasi hırslarına alet ettiği ve İBB'den gelen paraların azalmasıyla birlikte Londra'ya kaçtığı öne sürülüyor. Kanalın yönetimini bıraktığı ve kanalın doğrudan Ongun'un dışarıda kalan ekibi tarafından yönetildiği iddia ediliyor. Bu durumun kanal çalışanları arasında paniğe neden olduğu ve birçok çalışanın iş arayışına girdiği belirtiliyor. Özellikle düşük maaşlarla çalışan emekçilerin durumunun daha da kötüleştiği ifade ediliyor.
Fatih Altaylı ve "Medyanın Nuri Alço'su" Benzetmesi
Keskin Kalem, yazısında Fatih Altaylı'yı "Medyanın Nuri Alço'su" olarak nitelendiriyor ve Altaylı'nın İmamoğlu ve Ongun için gazeteci ve kaynak devşirme görevini üstlendiğini iddia ediyor. Altaylı'nın, "Ben devleti iyi tanırım, bakın başıma bugüne kadar hiçbir şey gelmedi, devlet İmamoğlu’nun arkasında" diyerek birçok kişiyi bu medya yapılanmasının içine dahil ettiği öne sürülüyor. Son olarak Onlar TV ekibinin de Altaylı'nın ağına düştüğü ve Altaylı'nın bu ekibe neden hizmet ettiği sorusu akıllara geliyor. Yazar, Onlar TV ekibine "Ya Nuri Alço gibi çayınıza ilaç kattıysa? Ve sizi kandırdıysa?" sorusunu yönelterek dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, Keskin Kalem'in yazısı, medya dünyasında büyük bir tartışma başlatmış durumda. Gizli İmamoğlu medyası iddiaları, Ankara kulislerini hareketlendirirken, Fatih Altaylı ve Halk TV ile ilgili iddialar ise tartışmanın boyutunu daha da artırıyor. Bu iddiaların ne kadarının doğru olduğu ve kimlerin bu yapılanmanın içinde yer aldığı ise merak konusu olmaya devam ediyor. Bu gelişmelerin Türk medyası ve siyaseti üzerindeki etkileri önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görülecektir.
