
İmamoğlu'na Destek Veren Sanatçılara Yasak mı Geldi? Şok İddia!
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına tepki gösteren sanatçılara yönelik bir yasak uyguladığı iddiası, sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. İddiaya göre, Bakanlık, aralarında ünlü isimlerin de bulunduğu bir çok sanatçının antik kent tiyatrolarında konser vermesini engelledi.
Yasak İddiasının Detayları Neler?
İddialara göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı, her yaz düzenlenen 'Antik Tiyatro Konserleri' için organizasyon firmalarıyla aylar öncesinden anlaşmaya vardı. Ancak, 19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Bakanlığın konser planlamasında değişikliğe gitmesine neden oldu.
Onlar TV'den Timur Soykan'ın haberine göre, İmamoğlu'na destek veren sanatçılar, Bakanlığın kara listesine alındı. Bakanlık yetkilileri, organizasyon firmalarını arayarak söz konusu sanatçıların konserlerinin iptal edilmesini ve yerlerinin başka sanatçılarla doldurulmasını istedi. Aksi takdirde, Efes ve Aspendos Antik Tiyatrosu'nda düzenlenecek konser etkinlikleri için izin verilmeyeceği belirtildi.
Soykan'ın iddiasına göre Bakanlık, aralarında Yalın, Sertap Erener, Melek Mosso, Mabel Matiz, Cem Adrian, Melike Şahin, Gülşen ve Hadise gibi ünlü isimlerin yer aldığı bir sansür listesi oluşturdu.
Hangi Sanatçılar Destek Paylaşımı Yapmıştı?
İddialara konu olan yasak kararının ardından, hangi sanatçıların İmamoğlu'na destek verdiği de merak konusu oldu. İşte bazı örnekler:
- Yalın: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından CHP'nin kurduğu dayanışma sandıklarına giderek oy verdiğini açıklamış ve "Demokrasi, herkese eşit hukuk ve adalet için dün dayanışma sandığına gittim. Tekrar tekrar söylemeli; Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ifadelerini kullanmıştı.
- Sertap Erener: İmamoğlu için imza vermeye gittiğini duyurmuş ve “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Seçimle gelen ancak seçimle gider.” şeklinde paylaşımda bulunmuştu.
Sanat Dünyası ve Kamuoyu Ne Diyor?
Bu iddialar, sanat dünyasında ve kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Birçok kişi, sanatçıların ifade özgürlüğünün kısıtlandığını ve bu tür yasakların kabul edilemez olduğunu savunuyor. Diğer yandan, bazı kesimler ise devletin belirli kurallara uymayan sanatçılara karşı yaptırım uygulama hakkı olduğunu düşünüyor.
Bu türden sansür iddiaları, Türkiye'de sanat ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendiriyor. Sanatçıların politik görüşlerini ifade etmeleri ve bu görüşler nedeniyle cezalandırılmaları, demokrasinin temel ilkeleriyle çelişiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği ve olayın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor. Unutulmamalıdır ki sanat, toplumun aynasıdır ve farklı seslerin özgürce duyulabildiği bir ortamda gelişir.