Türkiye'nin önde gelen iş insanlarından İnan Kıraç'ın, mahkeme kararıyla iptal edilen evliliği sonrası eşi Emine Alangoya ve üç çalışanı hakkında şok bir gelişme yaşandı. "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "aile hukukundan doğan yükümlülüğü ihlal" suçlarından iddianame düzenlendi ve sanıklar için hapis cezası talep edildi. Bu beklenmedik gelişme, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

İddianamenin Detayları Ortaya Çıktı

İddianamede, İnan Kıraç'ın kızı İpek Kıraç'ın savcılığa sunduğu dilekçe doğrultusunda, Emine Alangoya ve yardımcılarının, İnan Kıraç'ı farklı zamanlarda Antalya ve Bodrum'a götürerek hürriyetini kısıtladığı iddia edildi. Ayrıca, Kıraç'ın rahatsızlığına rağmen tedavi uygulanmadığı, sağlık personelinden kaçırıldığı ve bu durumun "eziyet" suçunu oluşturduğu belirtildi.

• Emine Alangoya'nın, İnan Kıraç'ın demans teşhisini kabullenmediği
• Hemşirelerin ikamete alınmadığı
• Kıraç'ın tedavisi engellendiği iddiaları iddianamede yer aldı.

Şüpheliler Kenan İpek, Ali Şenol ve Barış Coşkun'un ifadeleri, tanık beyanları ve bilirkişi raporları doğrultusunda, şüphelilerin suçları işlediği kanaatine varıldığı belirtildi. Emine Alangoya'nın savunmasının ise inandırıcı bulunmadığı vurgulandı.

"Sistematik Eziyet Yok" İddiası

İddianamede, İnan Kıraç'ın uzun süren şehir dışı yolculuklara karayoluyla götürülmesinin "sistematik bir eziyet" oluşturduğu iddiası değerlendirildi. Ancak, Kıraç'a diğer yardımcılarının da eşlik ettiği ve münhasıran karayoluyla yolculuk edilmesinin eziyet suçunu oluşturmadığı sonucuna varıldı.

İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunda, İnan Kıraç'ta demans hastalığının bulunduğunun tespit edildiği ve Emine Alangoya'nın eşinin teşhisini kabullenmediği belirtildi. Bu durumun, Kıraç'ın tedavi sürecini geciktirdiği ve sağlık durumunun kötüleşme riskini arttırdığı vurgulandı.

Tanıkların ve diğer şüphelilerin beyanlarına göre, İnan Kıraç'ın tedavisi için gönderilen hemşirelerin Emine Kıraç tarafından ikamete alınmadığı, Kıraç'ın tedavisi ve tetkiklerinin engellendiği iddia edildi. Ayrıca, Kıraç'ın şeker hastası olmasına rağmen Emine Kıraç tarafından tatlı verildiği belirtildi. Bu eylemlerin, Emine Kıraç'ın aile hukukundan doğan yükümlülüğü ihlal ettiği sonucuna varıldı.

Her ne kadar "aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali" suçu uzlaştırma kapsamında olsa da, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçuyla birlikte işlenmiş olması nedeniyle uzlaştırma hükümlerinin uygulanmadığı belirtildi.

Bu gelişmeler ışığında, Emine Alangoya'nın yargılanarak cezalandırılması talep edildi.

İnan Kıraç'ın sağlık durumu, boşanma davası ve şimdi de eşine yönelik hapis istemi gibi gelişmeler, kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreç haline geldi. Bu davanın sonuçları, hem Kıraç ailesinin geleceği hem de benzer davalar için emsal teşkil etmesi açısından büyük önem taşıyor.