Sayıştay'ın İstanbul Üniversitesi'nde yaptığı denetimler sonucu hazırlanan rapor, üniversitedeki usulsüzlükleri ve rant iddialarını gün yüzüne çıkardı. 110 sayfalık raporda, bilimsel projelerin akıbetinden, ihale süreçlerine, ilaç kayıtlarından Erasmus harcamalarına kadar birçok alanda çarpıcı tespitler yer alıyor. Bu haberde, Sayıştay'ın raporunda yer alan önemli bulguları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Bilimsel Projelerde Belirsizlik ve Yazılım Şirketine Ayrıcalık

Sayıştay denetçileri, üniversitenin Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi'nin verilerini incelediğinde, 109 projenin süresinin dolmasına rağmen sonuçlandırılmadığını tespit etti. Hatta bu projelerin bazılarının süresi 2016, 2017 ve 2018 yıllarında sona ermiş olmasına rağmen hala sonuçlandırılmamıştı. Bu durum, üniversitenin bilimsel üretim kapasitesi üzerindeki soru işaretlerini artırıyor.

Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise, hasta kontrolünden elde edilen gelirin %20'sinin bir yazılım şirketine aktarılması oldu. Bu durum, üniversite hastanelerinin neden zarar ettiğine dair önemli bir ipucu sunuyor. Üniversite yönetimi bu duruma, "İlişkimiz bitti" şeklinde bir açıklama getirse de, bu durumun nasıl gerçekleştiği ve ne kadar sürdüğü hala merak konusu.

Sayıştay raporunda bu konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi: "Hastane tarafından uygulamada uzaktan muayene nedeniyle elde edilen gelirin %70’i hizmeti gerçekleştiren öğretim üyesine, %10’u Döner Sermaye İşletmesine, %20’si (tahsili yapılan tutardan doğrudan kesinti yapılmak suretiyle) de yazılım şirketine dağıtılmıştır."

İhale Usulsüzlükleri ve Kırmızı Reçeteli İlaç Skandalı

Üniversite hakkında çıkan haberlerin medya takibinin yapılması için açılan bir ihalede, ihaleyi kazanan kişinin üç farklı firmasıyla ihaleye girmesi tespit edildi. Bu durum, ihale sürecindeki rekabetin ve şeffaflığın ne kadar zedelendiğini gözler önüne seriyor.

Sayıştay denetçileri bu durumu şu şekilde raporladı: "Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü tarafından yürütülmekte olan yazılı ve görsel basında yer alan haberlerin takibinin yapılması amacıyla doğrudan temin yöntemiyle hizmet alımı yapılması öngörülmüş ve bu kapsamda birisi anonim şirket diğer ikisi ise limited şirket statüsünde olan üç şirkete Teklif İsteme Formu gönderilmiştir. Söz konusu üç şirketin Ticaret Sicil Gazetesi’nde yer alan kayıtlarının incelenmesi neticesinde; tekliflerin gönderildiği dönemde, aynı gerçek kişinin anonim şirket statüsündeki işletmede Yönetim Kurulu Başkanı ve münferiden temsil yetkilisi olduğu belirlenmiştir."

Raporda yer alan bir diğer skandal ise, stokta gözükmeyen kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların "bağış" adı altında kayıtlara geçirilmesi oldu. Bu durum, ilaçların kötüye kullanılma riskini beraberinde getirirken, üniversite yönetiminin bu konudaki denetim eksikliğini de ortaya koyuyor.

• Kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların bağış adı altında kayıtlara geçirilmesi
• ERASMUS programı kapsamında yapılan harcamalarda usulsüzlükler
• İş bitmeden firmalara ödeme yapılması

Sonuç

Sayıştay'ın İstanbul Üniversitesi raporu, Türkiye'nin en köklü üniversitelerinden birinde yaşanan ciddi sorunları gözler önüne seriyor. Usulsüz ödemeler, ihale oyunları, ilaç kayıtlarındaki tutarsızlıklar ve bilimsel projelerdeki belirsizlikler, üniversitenin yönetim anlayışının sorgulanmasına neden oluyor. Bu raporun ardından, ilgili kurumların gerekli incelemeleri yaparak sorumluları tespit etmesi ve benzer durumların yaşanmaması için önlemler alması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu tür usulsüzlükler sadece üniversitenin değil, tüm ülkenin eğitim sistemine zarar verecektir.