Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmekte olan İklim Kanunu Teklifi hakkında ortaya atılan çeşitli iddialara Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden resmi bir açıklama yapıldı. Açıklamada, özellikle sosyal medya ve WhatsApp gruplarında yayılan "karbon ayak iziyle bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanacağı", "karbon vergisi ile vatandaşın cebinden para çıkacağı" gibi söylemlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Peki, bu iddiaların aslı astarı ne?
İddialara Tek Tek Yanıt
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, kamuoyunu yanıltıcı bilgilerin önüne geçmek amacıyla aşağıdaki konulara açıklık getirdi:
- Karbon Ayak İzi ve Özgürlük Kısıtlaması: "Karbon ayak iziyle insanların özgürlüklerinin kısıtlanacağı" iddiasının tamamen asılsız olduğu vurgulandı. Karbon ayak izinin azaltılması uygulamasının sadece üretim yapan kuruluşlar için geçerli olduğu, bireylerin anayasal haklarıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığı belirtildi.
- Karbon Vergisi: "Emisyon Ticaret Sistemi adı altında karbon vergisi vatandaşın cebinden çıkacak" iddiasının da gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Kanunda karbon vergisine yönelik herhangi bir hüküm bulunmadığı, Emisyon Ticaret Sistemi uygulamasının sadece enerji yoğun üretim tesislerini kapsadığı ve bireyleri etkilemediği açıklandı.
- Tarım ve Hayvancılık Yasakları: "Tarım yasaklanacak, istenilen ürün ekilemeyecek, meyve ağaçlarına el konulacak, hayvancılık yasaklanacak, yapay et yedirilecek, hayvan otlatmak yasaklanacak" şeklindeki iddiaların da kesinlikle doğru olmadığı belirtildi. Kanun metninde bu yönde bir düzenlemenin bulunmadığı, aksine kanunun afet ve kuraklık risklerine karşı ülkenin topraklarını, tarımını, hayvancılığını ve doğal kaynaklarını korumayı amaçladığı vurgulandı.
- Paris Anlaşması: "Paris Anlaşmasında küresel güçler tarım alanlarınıza el koyacak, toprağınız elinizden alınacak, istediğiniz ürünü ekemeyecekseniz ekseniz de ürünler sizin olmayacak" gibi iddiaların da gerçek dışı olduğu belirtildi. Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı kendi özel koşullarını ve kalkınma hedeflerini gözeterek imzaladığı, 2021 yılından beri yürürlükte olan anlaşmanın herhangi bir kısıtlayıcı uygulamaya yol açmadığı ifade edildi.
İklim Kanunu Ne Amaçlıyor?
İklim Kanunu Teklifi'nin temel amacı, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamak, çevreyi korumak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmektir. Kanun, enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi, emisyonların azaltılması gibi çeşitli önlemleri içermektedir. Ancak, kanunun vatandaşların özgürlüklerini kısıtlayacağına veya ekonomik yük getireceğine dair iddialar tamamen asılsızdır.
Dezenformasyona Karşı Dikkatli Olun
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, kamuoyunu bu tür dezenformasyon girişimlerine karşı dikkatli olmaya çağırdı. Yanlış ve manipülatif bilgilerin yayılmasının önüne geçmek için resmi kaynaklardan yapılan açıklamaların takip edilmesi büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, doğru bilgilendirme sağlıklı bir toplumun ve doğru kararların alınmasının temelidir.
Sonuç olarak, İklim Kanunu Teklifi ile ilgili ortaya atılan iddiaların büyük ölçüde dezenformasyon içerdiği ve gerçeği yansıtmadığı açıkça görülmektedir. Cumhurbaşkanlığı'nın yaptığı açıklama, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve yanlış algıların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Vatandaşların bu tür konularda bilinçli ve dikkatli olması, sağlıklı bir tartışma ortamının oluşmasına katkı sağlayacaktır.