Türkiye siyasetinde son günlerde dikkat çeken bir gerilim yaşanıyor: Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile İYİ Parti arasındaki söz düellosu giderek sertleşiyor. Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, bu kavganın nedenlerini ve olası sonuçlarını detaylı bir şekilde analiz etti. Akar'a göre, aynı tabana hitap eden iki partinin rekabeti, geçmişten gelen birikimler ve güncel siyasi gelişmelerle birleşince, tansiyonun yükselmesine neden oluyor. Peki, bu sertleşen kavganın ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar:

Kavganın Fitili: PKK'nın Fesih Tartışmaları

Kavganın görünen yüzünde, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan hakkındaki açıklamaları ve İYİ Parti'nin PKK'nın feshi tartışmalarına yönelik itirazları yer alıyor. Ancak Atilla Akar'a göre, olay sadece bu kadar basit değil. Her iki partinin de aynı Ülkücü/Milliyetçi gelenekten gelmesi ve aynı tabana hitap etmesi, doğal bir rekabet ortamı yaratıyor. Bu rekabet, zaman zaman su yüzüne çıkıyor ve sert tartışmalara yol açabiliyor.

İYİ Parti'nin Meral Akşener liderliğindeki dönemde MHP'yi geçme umudu taşıdığını ancak bu beklentinin gerçekleşmediğini belirten Akar, CHP desteğiyle güçlenen İYİ Parti'nin zamanla eridiğini ve Akşener'in Erdoğan'a yöneldiğini ifade ediyor. Bu durumun İYİ Parti içinde sıkıntılara ve prestij kaybına yol açtığını vurguluyor.

MHP'den İYİ Parti'ye "Hayat Öpücüğü"

Akşener'in yerine Müsavat Dervişoğlu'nun gelmesiyle İYİ Parti'deki lider boşluğunun tam olarak doldurulamadığını belirten Akar, MHP'nin açılım konusundaki çıkışlarının İYİ Parti'ye adeta "hayat öpücüğü" verdiğini savunuyor. Bahçeli'ye karşı oluşan tepkilerin bir kısmının İYİ Parti'ye yöneldiğini ve bu sayede partinin kan kaybını durdurduğunu ifade ediyor. Eğer Bahçeli bu çıkışları yapmasaydı, İYİ Parti'deki erimenin artarak devam edebileceğini öne sürüyor.

Akar, MHP'nin İYİ Parti'nin bitmekte olduğunu ve çoğu kişinin kendilerine katılacağını hesaplarken yanıldığını belirtiyor. Açılım konusunun bu duruma tampon olduğunu ve İYİ Parti'nin bundan nasıl faydalanacağını kestirmenin zor olduğunu ancak şimdilik kan kaybını durdurduğunu ifade ediyor. Dervişoğlu'nun söylemini sertleştirmesinin ve MHP'ye bayrak açmasının ardında da bu durumun yattığını vurguluyor.

Kavganın Dinamiği: Açılım ve Milliyetçi Taban

Atilla Akar'a göre, kavganın temelinde İYİ Parti'nin açılıma muhalefet etmesi yatıyor. Eğer İYİ Parti açılıma destekleseydi, bu kadar sorun yaşanmayacaktı. MHP'nin İYİ Parti'den rahatsız olmasının nedeni, onların Ülkücü/Milliyetçi çevreleri etkileme ihtimali. Kavga, açılıma dair süren tartışma üzerinden yürüyormuş gibi görünse de, arka planında çok daha derin birikimler yatıyor.

İYİ Parti'nin ayakta kalmasının tek şansı olarak mevcut durumu kullanmak istediğini belirten Akar, son komisyon tartışmalarının da İYİ Parti'ye bu fırsatı sunduğunu ifade ediyor. Komisyona üye vermeyeceğini net olarak söyleyen tek partinin İYİ Parti olduğunu vurguluyor.

• MHP'nin sert tepkisi: İYİ Parti'nin çıkışlarından rahatsız olan MHP'li yöneticilerin, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'na yönelik nezaket sınırlarını aşan ifadeler kullandığı belirtiliyor.
• Yeni kavga dinamiği: MHP ile İYİ Parti arasındaki kavganın yeni dinamiğinin açılım, Apo, PKK gibi konular ekseninde şekilleneceği öngörülüyor.
• Dervişoğlu'nun tavrı: Müsavat Dervişoğlu'nun MHP'li Semih Yalçın'ın kendisine yönelik sert açıklamalarını pek umursamadığı ve muhalefetini sürdürmeye devam ettiği belirtiliyor.

Sonuç olarak, MHP ile İYİ Parti arasındaki gerilim, Türkiye siyasetinin önemli bir parçası olmaya devam ediyor. Bu kavganın nereye varacağı ve siyasi dengeleri nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor. Ancak görünen o ki, açılım süreci ve milliyetçi tabanın beklentileri, bu gerilimin temelini oluşturmaya devam edecek.