Vatikan'da yapılan oylama ile Katolik aleminin yeni ruhani lideri seçilen Papa 14. Leo hakkında şok edici iddialar gündeme geldi. ABD'li ilk papa olarak tarihe geçen Robert Prevost'un, geçmişte görev yaptığı kilisede yaşanan taciz ve pedofili suçlamalarını görmezden geldiği öne sürülüyor. Bu iddialar, Katolik dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Papa Leo'nun Görev Yaptığı Kiliselerdeki Taciz İddiaları
ABD ve İngiliz medyasında yer alan haberlere göre, Papa 14. Leo'nun geçmişte himayesinde bulunan kiliselerde yaşanan taciz ve pedofili suçlamaları görmezden geldiği iddia ediliyor. Daily Mail'e konuşan Eduardo Lopez de Casas isimli bir mağdur, bu iddiaları doğruluyor. Rahipler Tarafından Tacize Uğrayanlar Ağı (SNAP) başkan yardımcısı olan Casas, "Onun papa olması iyi bir şey oldu çünkü geçmişte onun gözetimi altında yaşanan taciz skandalları kamuoyunun karşısına çıkacak" şeklinde konuştu.
Casas, yeni papanın geçmişte görev aldığı Chicago'daki kiliselerde cinsel taciz ve seks skandallarının patlak verdiğini, ancak Prevost'un bunları gizlediğini veya görmezden geldiğini iddia ediyor. Bu durum, Papa Leo'nun liderlik vasıfları ve ahlaki duruşu hakkında ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Casas'ın açıklamalarına göre, "Cinsel taciz iddialarının üstünü kapatıp iyi bir rahip olamazsınız. Sessiz kalmak da bir günahtır. Bu Tanrı'nın istediği bir şey değil. İsa da bunun olmamasını isterdi ve kilisenin cinsel tacizin büyümesi için bir alan olmasını istemezdi." Bu sözler, taciz iddialarının ne kadar ciddi olduğunu ve Papa Leo'nun bu konudaki sorumluluğunu vurguluyor.
Peru'daki Soruşturmaların Engellenmesi İddiası
İddialar sadece ABD ile sınırlı değil. Prevost'un 2014-2023 yılları arasında görev yaptığı Peru'da da iki papazın cinsel taciz ve istismar suçlamasına yönelik resmi bir soruşturma başlatmadığı öne sürülüyor. Hatta Prevost'un yönetimi altındaki bölge kilisesinin delilleri gizlediği ve bazı belgeleri Vatikan'a göndermeyerek, Katolik kilisesinin soruşturma başlatmasını engellediği de iddia ediliyor. Bu durum, Papa Leo'nun sadece tacizleri görmezden gelmekle kalmayıp, aynı zamanda soruşturmaları da engellediği şüphesini doğuruyor.
Bu iddialar karşısında Vatikan'ın nasıl bir açıklama yapacağı ve Papa Leo'nun bu suçlamalara nasıl yanıt vereceği merakla bekleniyor. Katolik alemi, bu skandalın aydınlatılmasını ve adaletin yerini bulmasını umuyor.
Bu gelişmeler ışığında, Papa Leo'nun geleceği ve Katolik Kilisesi üzerindeki etkisi belirsizliğini koruyor. İddiaların doğruluğu kanıtlanırsa, bu durum Katolik Kilisesi'nin itibarını derinden sarsabilir ve yeni bir güven krizi yaratabilir.