Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı, Esenyurt'ta vahşice öldürülen gazeteci Hakan Tosun'un ölümüyle ilgili çarpıcı iddialar ortaya attı. Kütahyalı, bu cinayetin basit bir kavga sonucu değil, arkasında daha derin ve planlı bir saldırı olabileceğini öne sürdü. Bu iddia, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve olayın seyrini değiştirebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Hakan Tosun Cinayeti: Basit Bir Kavga mı?

Rasim Ozan Kütahyalı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Hakan Tosun'un çevre ve sermaye ilişkilerini deşifre eden haberler yaptığını hatırlattı. Kütahyalı, bu durumun cinayetin ardında "patronların tetikçi tuttuğu bir saldırı" olabileceği şüphesini doğurduğunu belirtti. Bu iddia, olayın sadece basit bir kavga sonucu gerçekleşmediği, aksine planlı ve organize bir eylem olabileceği yönünde önemli bir soru işareti oluşturuyor.

Kütahyalı'nın açıklamaları şu şekilde:

• "Gazeteci Hakan Tosun cinayeti hiç normal değil."
• "Sermayenin çevre ve tabiat katliamlarına dair haberler yapıyordu."
• "Dövülerek katledilmesi anormal ve alçakça bir durum."
• "Bu, iki tane çocuğun işlediği bir cinayet olamaz! Patronların tetikçi tutarak yaptığı bir iş gibi gözüküyor."

Kemal Türkler Cinayetine Benzerlik

Rasim Ozan Kütahyalı, Hakan Tosun cinayetinin, 1970'lerde işlenen Kemal Türkler cinayetine benzediğini de ifade etti. Kütahyalı, "O da sağ-sol kavgası gibi gösterilen bir patronlar talimatıydı" diyerek, Tosun cinayetinin de benzer bir şekilde örtbas edilmeye çalışılabileceğine dikkat çekti. Bu benzetme, cinayetin ardındaki gerçek faillerin ve motivasyonların ortaya çıkarılması gerektiği konusunda önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

Kemal Türkler cinayeti, Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir yere sahip. 22 Temmuz 1980'de öldürülen Türkler, DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Genel Başkanıydı. Cinayet, uzun yıllar boyunca aydınlatılamamış ve Türkiye'deki siyasi cinayetlerin sembollerinden biri haline gelmiştir. Kütahyalı'nın bu benzetmesi, Hakan Tosun cinayetinin de benzer bir karanlıkta kalmaması gerektiği mesajını veriyor.

Hakan Tosun'un Esenyurt'ta uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi, basın camiasında büyük bir üzüntüye yol açtı. Tosun, gazetecilik kariyeri boyunca çevre sorunlarına duyarlılığı ve bu konudaki araştırmacı yaklaşımıyla tanınıyordu. Özellikle, bölgedeki çevre ve sermaye ilişkilerini konu alan haberleriyle dikkat çekiyordu. Bu nedenle, cinayetin ardında bu türden bağlantıların olabileceği iddiaları, olayın daha da derinlemesine araştırılması gerekliliğini ortaya koyuyor.

Hakan Tosun cinayetiyle ilgili şüpheler giderek artarken, Rasim Ozan Kütahyalı'nın iddiaları olayın seyrini değiştirebilecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Cinayetin basit bir kavga sonucu mu, yoksa planlı bir saldırı mı olduğu sorusu, soruşturmanın odak noktası haline gelmiş durumda. Yetkililerin bu iddiaları dikkate alarak, olayın tüm detaylarını titizlikle araştırması ve gerçek failleri adalete teslim etmesi bekleniyor. Bu, hem Hakan Tosun'un hatırasına saygı göstermek hem de basın özgürlüğünü korumak adına büyük önem taşıyor.