RTÜK'ten İsrail-İran Yayınlarına Şok Uyarı! Sınır Aşıldı mı?
Aktüel

RTÜK'ten İsrail-İran Yayınlarına Şok Uyarı! Sınır Aşıldı mı?


14 June 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, İsrail ile İran arasındaki gerilim sonrası bazı medya kuruluşlarının yayınlarına yönelik sert bir uyarıda bulundu. Şahin, özellikle mezhep temelli söylemlerin artması üzerine, bu tür yayınların toplumsal huzuru tehdit ettiğini vurguladı. Peki, basın özgürlüğü ile sorumlu yayıncılık arasındaki çizgi nerede başlıyor?

RTÜK Başkanı'ndan Sert Eleştiri

Ebubekir Şahin, İsrail-İran gerginliğinin ardından sosyal medya ve bazı yayın organlarında dezenformasyon içeren ve toplumu ayrıştıran söylemlerin arttığına dikkat çekti. Şahin, "Basın özgürlüğü adı altında toplumda kutuplaşmaya yol açacak yayınlara izin verilemez. Medya kuruluşlarının temel görevi, kamuoyunu doğru ve tarafsız bilgilendirmektir" ifadelerini kullandı. RTÜK'ün bu konudaki denetimlerini sürdürdüğünü ve yayıncıları sorumluluğa davet ettiğini belirtti.

Şahin, X hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

"İsrail’in İran’a saldırmasının ardından, sosyal medya başta olmak üzere bazı yayın mecralarında dezenformasyon içeren ve toplumu ayrıştıran söylemlerin hız kazandığını üzülerek takip ediyoruz. Özellikle kimi yayıncıların mezhep temelli ifadelerle İslam’ın özüne aykırı, nefret dolu yorumlara yer vermesi, basın özgürlüğü değil; toplumsal huzura kasttır. Bu tür sorumsuz söylemler ne basın etiğiyle ne de yayıncılık ahlakıyla bağdaşır."

Gerilimin Arka Planı ve Medyanın Rolü

İsrail ile İran arasındaki gerilim, uzun yıllardır devam eden bölgesel rekabetin bir yansıması olarak biliniyor. Son olarak İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırı gerçekleştirmesi ve İran'ın buna misilleme yapması, tansiyonu daha da yükseltti. Bu süreçte medyanın rolü ise büyük önem taşıyor. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve provokatif söylemlerden kaçınmak, medyanın temel sorumlulukları arasında yer alıyor.

Peki, bu tür durumlarda medya kuruluşları nelere dikkat etmeli?

  • Yetkili makamlar dışındaki açıklamalara dayalı içeriklerden kaçınmak
  • Halkı kin ve nefrete sevk eden ifadelerden uzak durmak
  • Kamuoyunu doğru ve tarafsız bilgilendirmek
  • Basın etik ilkelerine uygun hareket etmek

Sonuç: Medyanın Sorumluluğu ve Toplumsal Huzur

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in uyarıları, medyanın toplumsal sorumluluğunun ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle kriz dönemlerinde, medyanın yapıcı ve birleştirici bir rol üstlenmesi, toplumsal huzurun korunması açısından hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, dezenformasyon ve nefret söylemleri, toplumda derin yaralar açabilir ve kutuplaşmayı körükleyebilir. Medyanın bu kritik süreçte daha dikkatli ve sorumlu davranması gerekiyor.