Uğur Mumcu Suikastı: 32 Yıllık Sır Perdesi Aralanıyor mu?
Aktüel

Uğur Mumcu Suikastı: 32 Yıllık Sır Perdesi Aralanıyor mu?


23 September 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 23 September 2025

Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran Uğur Mumcu suikastı, üzerinden geçen 32 yıla rağmen hala aydınlatılamadı. Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'daki evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Cinayetin ardından başlatılan soruşturmalar ve açılan davalar, kamuoyunda "Umut Davası" olarak anılsa da, bugüne kadar somut bir sonuç alınamadı. Peki, 32 yıl sonra Mehmet Ağar'ın "Umut Davası" kapsamında verdiği ifade, bu karanlık olayın aydınlatılması için bir umut ışığı olabilir mi?

Umut Davası'nda Yeni Gelişmeler

Uğur Mumcu suikastının yanı sıra Ankara Barosu eski Başkanı Muammer Aksoy, akademisyen Bahriye Üçok ve akademisyen-siyasetçi Ahmet Taner Kışlalı'nın ölümlerinin de aralarında bulunduğu 22 faili meçhul cinayeti kapsayan "Umut Davası"nın 13. duruşması yapıldı. Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, SEGBİS aracılığıyla mahkemeye ifade verdi. Ağar, Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu ile arasında geçtiği iddia edilen, "Tuğlayı çekersem duvar yıkılır" sözünü reddetti. Ağar, ifadesinde, "Bu konu tamamen yanlış anlaşıldı. Öyle bir söz söylemedim. Yalnızca keşke bu cinayeti ucundan yakalasak, arkasından Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy cinayetleri de çözülürdü. Ne duvardan ne de tuğla çekmekten korkarım. O dönem görevimizi yasal sınırlar içinde yaptık," dedi.

"Suikastlar Ülkesi" Gerçeği

Türkiye, ne yazık ki, aydınları, yazarları ve siyasetçileri hedef alan suikastlarla anılan bir ülke olmuştur. Uğur Mumcu suikastı, bu acı gerçeğin en önemli örneklerinden biridir. Suikastların ardındaki sır perdesinin aralanması, sadece Uğur Mumcu ve diğer kurbanların aileleri için değil, aynı zamanda Türkiye'nin demokratikleşme süreci için de büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, "Umut Davası"na gösterilen ilgi ve beklenti, toplumun adalet arayışının bir yansımasıdır.

  • Uğur Mumcu: Cumhuriyet Gazetesi yazarı, araştırmacı gazeteci
  • Muammer Aksoy: Ankara Barosu eski Başkanı, hukukçu
  • Bahriye Üçok: Akademisyen, ilahiyatçı
  • Ahmet Taner Kışlalı: Akademisyen, siyasetçi

Gerçekler Ortaya Çıkacak mı?

Uğur Mumcu suikastının aydınlatılması, Türkiye'nin geçmişiyle yüzleşmesi ve geleceğe daha güvenle bakabilmesi için elzemdir. Ancak, bu türden derin devlet bağlantılı cinayetlerin kolay kolay aydınlatılamayacağı da bir gerçektir. Atilla Akar'ın da belirttiği gibi, bu düzeydeki cinayetlerin ortaya çıkmayacağına, onun garantisi altında işlendiğine inanılır. Zaten 32 yıldır ortaya çıkmamışsa bu yüzdendir. Mutlak koruma altındadırlar. İyiniyetli bile olsa bir sonuç alınmaz. Belki en fazla birkaç tapon tetikçinin adı geçebilir. Yahut her dönem "Günah keçisi" belli gruplar işaret edilir. Ancak, umutsuzluğa kapılmadan, gerçeğin ortaya çıkarılması için mücadeleye devam etmek gerekmektedir. Uğur Mumcu'nun kaleminden dökülen gerçeklerin ve adalet arayışının takipçisi olmak, onun mirasını yaşatmanın en anlamlı yoludur.