28 Nisan 2025 Pazartesi

Yenidoğan Çetesi Davası: Bebek Ölümleriyle İlgili Şok Gelişmeler!

İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen ve bebek acil hastalarını özel hastanelere yönlendirerek haksız kazanç sağladığı iddia edilen davada yeni bir duruşma yapıldı. 29'u tutuklu 58 sanığın yargılandığı dava, kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreç haline geldi.

Duruşmada Neler Yaşandı?

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanıklar ve avukatları katıldı. Duruşma salonunda yoğun güvenlik önlemleri alındı. Sanık avukatlarının beyanlarıyla başlayan duruşma, davanın seyrini değiştirecek önemli detaylar içeriyordu.

Davanın geçmişine bakıldığında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlamak ve SGK'dan yüksek ödeme almak amacıyla hareket ettiği belirtiliyor. İddiaya göre, örgüt üyeleri hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ağır göstererek, gereğinden uzun süre hastanede kalmalarını sağlamış ve bu şekilde haksız kazanç elde etmişlerdir.

İddianamede yer alan suçlamalar oldukça ciddi:

  • Bebeklerin durumunun ağır gösterilmesi
  • Gereksiz yere uzun süre hastanede tutulmaları
  • SGK'dan yüksek ücret tahsil edilmesi
  • Hasta yakınlarından fazla para alınması
  • Bebeklerin uygun hastaneler yerine, örgütün çıkarına olan hastanelere yatırılması

İstenen Cezalar

Sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için, 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Diğer sanıklar için de benzer suçlardan hapis cezaları isteniyor. Ayrıca, dolandırıcılık suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen hastanelerin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Davanın Sonuçları ve Etkileri

Bu dava, sağlık sektöründeki etik sorunları ve hasta haklarını bir kez daha gündeme getirmiştir. Bebeklerin hayatı üzerinden haksız kazanç elde etme iddiası, toplumda büyük bir infial yaratmıştır. Davanın sonucunda verilecek kararlar, benzer olayların önlenmesi açısından emsal teşkil edecektir. Sağlık sisteminin denetimi ve etik kuralların uygulanması konusundaki tartışmaların da artması beklenmektedir. Unutulmamalıdır ki, her bireyin sağlıklı bir yaşam sürme hakkı vardır ve bu hakkın korunması devletin ve tüm sağlık çalışanlarının sorumluluğundadır.

İlgili Haberler