Akdeniz Üniversitesi'nde uzun yıllar dekanlık yapmış olan Mehmet Altunkaya'nın intihal yaptığı gerekçesiyle profesörlük kadrosunun iptaline karar verildi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından onaylanan bu karar, akademik dünyada büyük yankı uyandırdı. Altunkaya'nın, profesörlük başvurusunda kullandığı makalelerden birinin hiç yayımlanmadığı, diğerinin ise gerekli nitelikleri taşımadığı tespit edildi. Ayrıca, bir Alman akademisyene ait kitabı %99 oranında kopyaladığı belirlendi. Bu vahim tablo sonrası YÖK, Altunkaya'nın profesörlük unvanını geri aldı.

İntihal İddiaları ve Soruşturma Süreci

Mehmet Altunkaya hakkındaki intihal iddiaları, bir şikayet üzerine başlatılan soruşturma ile gün yüzüne çıktı. Şikayette, Altunkaya'nın "Fitness Sözleşmesi" adlı kitabının, Hans Geisler'in "Die Erstlaufzeit beim Fitnessvertrag" adlı eserinin özensiz bir çevirisi olduğu belirtildi. İddialara göre, çeviri olduğu anlaşılmasın diye Türk hukukundan genel bilgiler eklenmiş, ancak kitabın büyük bir kısmı aynen kopyalanmıştı. Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü tarafından başlatılan soruşturma kapsamında oluşturulan bilirkişi heyeti, iddiaları inceleyerek Altunkaya'nın profesörlük kadrosuna atanmasında usulsüzlükler yapıldığını tespit etti.

Altunkaya'nın Savunması ve İddialar

Soruşturma sırasında sözlü ve yazılı savunma yapan Mehmet Altunkaya, kitabın Türkiye'de daha önce yazılmamış bir konu olduğunu ve Almanca kaynaklardan çokça faydalandığını kabul etti. Ancak, intihal yapmadığını savundu. Altunkaya, "Aşırı yararlanmak vardır. Bu etik ihlal değildir. Çok önemli kaynak olduğu için yararlandım. Türk hukukunda böyle bir eser yoktu. O yıllarda çeviri programı bulunmuyor," şeklinde konuştu. Ayrıca, yayımlanacağı belirtilen yayınların basılmadığını yeni öğrendiğini ve kastının olmadığını iddia etti. Ancak bu savunmalar, YÖK tarafından yeterli bulunmadı.

YÖK'ün Kararı ve Sonuçları

Akdeniz Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun kararıyla başlayan süreç, YÖK'ün onayıyla sonuçlandı. Mehmet Altunkaya'nın profesörlük kadrosu iptal edildi ve doçent olarak atanmasına yönelik teklif uygun bulundu. Bu karar, akademik dünyada intihal konusundaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi. YÖK'ün bu tür vakalara karşı kararlı duruşu, akademik dürüstlüğün korunması açısından büyük önem taşıyor.

Bu olay, akademik camiada büyük bir tartışma yaratırken, intihal konusunun ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini de gösterdi. Mehmet Altunkaya'nın kariyerindeki bu düşüş, diğer akademisyenler için de bir uyarı niteliğinde. Akademik dürüstlükten ödün vermemek, bilimsel çalışmaların temelini oluşturuyor ve bu ilkeye aykırı davranışlar, kariyerin sonunu getirebiliyor.