İzmir Ekonomi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Görkem Üçtuğ liderliğinde yürütülen bir araştırma, çayın karbon ayak izinin kahve ve gazlı içeceklere kıyasla çok daha düşük olduğunu ortaya koydu. TÜBİTAK destekli proje kapsamında, çayın üretim, tedarik ve paketleme süreçlerinin çevresel etkileri detaylı bir şekilde incelendi.
Çayın Çevresel Avantajları
Prof. Dr. Üçtuğ, yaptıkları çalışmada yaşam döngüsü değerlendirme yöntemini kullandıklarını belirtti. Araştırma sonuçlarına göre, 330 ml'lik bir kutu gazlı içeceğin karbon ayak izi 0.17 kg karbondioksit eş değerine sahipken, aynı miktarda çayın karbon ayak izi sadece 0.014 kg seviyesinde. Bu, çayın gazlı içeceklere göre 12 kat daha çevreci olduğu anlamına geliyor. Kahve ile karşılaştırıldığında ise çayın karbon ayak izi 30 kata kadar daha düşük çıktı.
Neden Çay Daha Çevreci?
Çayın bu kadar düşük karbon ayak izine sahip olmasının ardında birkaç önemli faktör bulunuyor:
- Gazlı içeceklerin yoğun fabrikasyon işlemleri görmesi,
- Kahvenin yurt dışından ithal edilmesi ve kurutma süreçlerinin daha fazla enerji gerektirmesi,
- Çayın yerel üretiminin yaygın olması ve daha az işlem gerektirmesi.
Çayın Gelecekteki Rolü
Bu çalışma, çayın sadece geleneksel bir içecek olmadığını, aynı zamanda sürdürülebilir bir seçenek olduğunu gösteriyor. Özellikle iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, çay gibi düşük karbon ayak izine sahip ürünlerin tercih edilmesi büyük önem taşıyor. Araştırma, uluslararası bilimsel bir dergide yayımlanarak, çayın çevresel avantajlarını dünya çapında duyurmayı hedefliyor.
Sonuç olarak, çayın karbon ayak izinin bu kadar düşük olması, hem tüketiciler hem de çevre için umut verici bir gelişme. Kahve ve gazlı içeceklerle kıyaslandığında çay, sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor.
