Türkiye'nin dördüncü GSM operatörü Netgsm ile sektörün devi Turkcell arasındaki gerilim, beklenmedik bir şekilde okyanus ötesine taşınıyor. Netgsm CEO'su Adem Öcal, konuyu New York Borsası'na (NYSE) taşıma kararı aldıklarını duyurdu. Bu sürpriz gelişme, iki şirket arasındaki anlaşmazlığın boyutunu gözler önüne seriyor.
Sorunun Kökleri Nerede?
Netgsm, baz istasyonlarını Turkcell'den kiralayarak hizmet veriyor. Ancak son dönemde iki şirket arasında yaşanan anlaşmazlıklar, Netgsm'in yeni abone alımının durdurulmasına kadar vardı. Adem Öcal, Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun sorunu çözme sözüne rağmen bir ilerleme kaydedilmediğini belirtiyor.
- Netgsm'in mobil yeni abone alımı 5 Kasım 2024'ten beri durdurulmuş durumda.
- BTK'nın (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) kararı uygulanmıyor.
- Ulaştırma Bakanı'nın sözü yerine getirilmiyor.
CEO'dan Sert Eleştiriler
Adem Öcal, yaşananlara tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:
"Neden BTK kararı uygulatılamıyor? Sayın Bakanımızın da mı sözü geçmiyor? BTK'nın kararını ve Sayın Ulaştırma Bakanını dinlemeyenlerin aldığı gücün kaynağı neresi?"
Öcal, avukatlarının New York'ta gerekli görüşmeleri yaptığını ve devletin kararının yerine getirilmemesi nedeniyle bu adımı atmak zorunda kaldıklarını vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de devlete olan güvenin sarsılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Olayın Ardındaki Muhtemel Nedenler ve Sonuçlar
Netgsm ve Turkcell arasındaki anlaşmazlığın tam olarak ne olduğu henüz net değil. Ancak, bu durumun Netgsm'in abone kaybına yol açtığı ve şirketin itibarını zedelediği açıkça görülüyor. Konunun New York Borsası'na taşınması, uluslararası yatırımcıların da dikkatini çekecek ve olayın daha geniş bir platformda tartışılmasına neden olacak.
Bu durum, Türkiye'deki telekomünikasyon sektöründe rekabetin ne kadar çetin olduğunu ve şirketler arasındaki anlaşmazlıkların bazen beklenmedik boyutlara ulaşabileceğini gösteriyor. Umarız, yetkililer bu soruna bir an önce çözüm bulur ve Netgsm'in faaliyetlerine sorunsuz bir şekilde devam etmesini sağlar. Aksi takdirde, bu durum Türkiye'deki yatırım ortamına zarar verebilir ve diğer şirketler için de olumsuz bir örnek teşkil edebilir.