Son yıllarda Türkiye'de uyuz vakalarındaki artışın ardından, şimdi de zona hastalığı ve egzama şikayetlerinde ciddi bir yükseliş dikkat çekiyor. Özellikle stres, uykusuzluk ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi faktörler, bu hastalıkların yaygınlaşmasında önemli bir rol oynuyor. Zona, halk arasında suçiçeği ile karıştırılsa da, daha ağrılı ve yaygın kırmızı lekelerle kendini gösteriyor.
Zona Hastalığı Nedir?
Zona, Varicella Zoster virüsünün neden olduğu bir cilt hastalığıdır. Bu virüs, çocukluk çağında geçirilen suçiçeği sonrası vücutta uyku halinde kalır. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda yeniden aktif hale gelerek zona hastalığına yol açar. Uzmanlar, özellikle 65 yaş ve üzeri bireylerin bu hastalığa karşı daha savunmasız olduğunu belirtiyor.
Zona Belirtileri ve Risk Faktörleri
Zona hastalığının en yaygın belirtileri arasında şunlar yer alır:
- Deride karıncalanma ve yanma hissi
- İçi su dolu kabarcıklar ve kızarıklıklar
- Şiddetli ağrı ve kaşıntı
- Ateş, baş ağrısı ve halsizlik
Risk faktörleri ise şöyle sıralanabilir:
- İlerleyen yaş
- Bağışıklık sistemini baskılayan tedaviler
- Kronik stres ve psikolojik travmalar
- Diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi rahatsızlıklar
Zona Tedavisi ve Korunma Yöntemleri
Zona tedavisinde erken müdahale büyük önem taşıyor. Döküntülerin başladığı ilk 72 saat içinde antiviral ilaçlar kullanılarak hastalığın ilerlemesi önlenebiliyor. Ayrıca, ağrıyı hafifletmek için ağrı kesiciler ve kaşıntıyı azaltmak için kremler öneriliyor. Uzmanlar, özellikle 50 yaş üstü bireylerin zona aşısı yaptırmasını tavsiye ediyor.
Zona hastalığı, bulaşıcı olmasa da suçiçeği geçirmemiş kişiler için risk oluşturabiliyor. Bu nedenle, özellikle risk grubundaki bireylerin bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve stresten uzak durması büyük önem taşıyor.
