Balık sezonu açılmasıyla birlikte tezgahlarda palamut, hamsi ve istavrit bolluğu yaşanırken, fiyatlar da gündemde yerini aldı. Ancak göz ardı edilmemesi gereken çok daha büyük bir tehlike var: Mikroplastikler. Karadeniz ve Marmara Denizi'ndeki balıklarda tespit edilen mikroplastik kirliliği, insan sağlığı açısından ciddi endişeler yaratıyor.

Mikroplastik Kirliliği Hangi Boyutta?

Yapılan araştırmalar, Karadeniz ve Marmara'da avlanan hamsi, palamut ve istavrit gibi popüler balık türlerinin tamamında mikroplastik bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, deniz ekosisteminin ne kadar zarar gördüğünü ve bu zararın insan sağlığına kadar ulaştığını gözler önüne seriyor. Mikroplastikler, deniz canlıları tarafından yutulmakta ve besin zinciri yoluyla insanlara kadar ulaşmaktadır.

Mikroplastiklerin Kaynağı Ne?

Mikroplastiklerin denizlere ulaşmasının birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

• Plastik atıkların yanlış yönetimi
• Sanayi atıkları
• Evsel atıklar
• Kozmetik ürünlerindeki mikro tanecikler
• Tekstil ürünlerinden kaynaklanan lifler

Denizlere karışan bu mikroplastikler, güneş ışığı, dalga hareketi ve diğer çevresel faktörler etkisiyle parçalanarak daha da küçük boyutlara ulaşır ve deniz canlıları için daha da tehlikeli hale gelir.

Ne Yapmalı?

Mikroplastik kirliliğinin önüne geçmek için bireysel ve toplumsal olarak yapılması gereken birçok şey bulunmaktadır:

• Plastik kullanımını azaltmak
• Geri dönüşüme önem vermek
• Plastik atıkları doğru şekilde imha etmek
• Sanayi tesislerinin atıklarını kontrol altında tutmak
• Kozmetik ürünlerde mikroplastik içermeyen ürünleri tercih etmek
• Deniz temizliği kampanyalarına katılmak

Unutulmamalıdır ki, denizler sadece balıkların değil, tüm canlıların ortak yaşam alanıdır. Denizleri korumak, geleceğimizi korumak anlamına gelir.

Mikroplastik kirliliğinin balıklar aracılığıyla sofralarımıza kadar ulaşması, durumun ciddiyetini açıkça ortaya koyuyor. Bu konuda bilinçlenmek, önlemler almak ve gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak hepimizin sorumluluğundadır. Aksi takdirde, denizlerimizdeki bu kirlilik, sağlığımızı tehdit etmeye devam edecektir.