DEDAŞ'tan Ölüm Tuzağı Mı? Dereye Trafo Şoku!
Dünya

DEDAŞ'tan Ölüm Tuzağı Mı? Dereye Trafo Şoku!


23 September 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 23 September 2025

Şırnak'ın Silopi ilçesinde Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) tarafından dere yataklarına yapılan trafo inşaatları, bölge halkının büyük tepkisine yol açtı. Başak, Cudi ve Yeşiltepe mahalleleri başta olmak üzere birçok noktada dere üzerine yerleştirilen trafolar, geçmişte sel felaketlerinin yaşandığı bölgelerde bulunması nedeniyle endişeleri artırdı. Halk, bu durumun hem sel riskini artırdığını hem de elektrik çarpması tehlikesi yarattığını belirterek yetkililerden çözüm bekliyor.

Dere Yataklarına Trafo İnşaatı: Büyük Tehlike

Mahalle sakinleri, gelişigüzel yapılan trafo projelerinin kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Özellikle geçmişte yaşanan sel felaketlerini hatırlatan vatandaşlar, dere yataklarına trafo yerleştirilmesinin büyük bir risk taşıdığını dile getiriyor. Bir mahalle sakini, yaşadıkları endişeyi şu sözlerle ifade ediyor: "Dere yataklarına trafoları dikiyorlar. Aşırı yağışta dere taştığında bu durum kaosa dönüşür. Sular evlere girerse felaket olur, can güvenliğimiz hiçe sayılıyor." Bu ifadeler, bölgedeki halkın ne kadar tedirgin olduğunu açıkça gösteriyor.

Bölgede yaşayan vatandaşlar, DEDAŞ'ın bu projesinin sadece sel riskini artırmakla kalmayıp aynı zamanda elektrik çarpması gibi ciddi tehlikeler de yarattığını belirtiyor. Özellikle çocukların ve yaşlıların güvenliği konusunda endişe duyan mahalle sakinleri, yetkililerden acil çözüm bekliyor. Elektrik trafolarının dere yatağı gibi riskli bir alana yerleştirilmesi, olası bir felaketin davetiyesi olarak görülüyor.

Sel Felaketi Riski Artıyor

Şırnak ve çevresi, coğrafi konumu nedeniyle sık sık sel felaketleriyle karşı karşıya kalabiliyor. Özellikle bahar aylarında eriyen kar suları ve yoğun yağışlar, dere yataklarının taşmasına neden olabiliyor. Bu durum, bölgede yaşayan insanlar için sürekli bir tehdit oluşturuyor. DEDAŞ'ın dere yataklarına trafo inşa etmesi, bu riski daha da artırarak olası bir felaketin boyutunu büyütme potansiyeli taşıyor.

Sel felaketleri, sadece maddi hasara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda can kayıplarına da neden olabiliyor. Geçmişte yaşanan acı tecrübeler, bölge halkının bu konudaki hassasiyetini artırmış durumda. Bu nedenle, dere yataklarına yapılan trafo inşaatlarına karşı gösterilen tepki, sadece bir şikayet değil, aynı zamanda bir yaşam mücadelesi olarak da değerlendirilebilir.

Dünyada ve Türkiye'de benzer hatalar geçmişte yapılmış ve sonuçları ağır olmuştur. Dere yataklarına yapılan binalar, köprüler ve diğer yapılar, sel felaketlerinde yıkılarak büyük zararlara yol açmıştır. Bu tür hatalardan ders çıkarılması ve benzer uygulamalardan kaçınılması gerekmektedir. DEDAŞ'ın bu projeyi yeniden gözden geçirmesi ve daha güvenli alternatifler üzerinde çalışması, bölge halkının güvenliğini sağlamak adına büyük önem taşıyor.

Olası bir sel durumunda trafoların zarar görmesi, sadece elektrik kesintilerine yol açmakla kalmayacak, aynı zamanda çevreye de büyük zararlar verebilir. Trafolarda bulunan yağ ve diğer kimyasal maddeler, suya karışarak ciddi bir çevre kirliliğine neden olabilir. Bu durum, sadece insan sağlığını değil, aynı zamanda doğal yaşamı da olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, trafo inşaatlarının çevresel etkileri de dikkate alınarak daha sürdürülebilir çözümler üretilmesi gerekmektedir.

Dere yataklarına trafo inşaatlarının yarattığı tehlikeler şu şekilde özetlenebilir:

  • Sel riskinin artması
  • Elektrik çarpması tehlikesi
  • Çevre kirliliği riski
  • Can güvenliği endişesi
  • Maddi hasar potansiyeli

Şırnak'ın Silopi ilçesinde DEDAŞ tarafından dere yataklarına yapılan trafo inşaatları, bölge halkının haklı tepkisine neden oluyor. Sel riski ve elektrik çarpması tehlikesi gibi ciddi sorunlar yaratan bu projelerin yeniden değerlendirilmesi ve daha güvenli çözümler üretilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, olası bir felaketin sorumluluğu DEDAŞ'a ait olacaktır. Yetkililerin bu konuda duyarlı davranarak bölge halkının sesine kulak vermesi ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, insan hayatı her şeyden daha değerlidir ve hiçbir ekonomik çıkar, insan hayatını tehlikeye atmaya değmez.