Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in 27 Mayıs ile ilgili yaptığı bir paylaşım büyük yankı uyandırdı. Perinçek'in liderliğini yaptığı Aydınlık hareketinin yayın organı olan Teori dergisinde, 27 Mayıs'ı "devrim" olarak nitelendirmesi tartışmaları alevlendirdi. Peki, 27 Mayıs gerçekten bir devrim miydi? Doğu Perinçek'in bu çıkışı ne anlama geliyor?

27 Mayıs: Darbe mi, Devrim mi?

Türkiye siyasi tarihinde önemli bir yer tutan 27 Mayıs 1960, bir askeri darbe olarak bilinir. Ancak Doğu Perinçek ve Teori dergisi, bu olayı bir "devrim" olarak tanımlıyor. Bu tanımlama, Türkiye'deki farklı siyasi görüşler arasındaki derin ayrılıkları bir kez daha gözler önüne seriyor. Perinçek'in bu çıkışı, özellikle darbe karşıtları tarafından büyük tepkiyle karşılanabilir.

Teori dergisinin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:

• "Devrim tarihimizin 150 yıllık zaman diliminde dört büyük devrim gerçekleşti: 1876, 1908, 1920, 1960"
• "Türkiye’de ABD’ye karşı uyanış, Kemalist Devrimin 21. yüzyıldaki son atılımı olan 27 Mayıs’tan sonra oldu."
• "27 Mayıs Devrimimiz kutlu olsun"

Bu ifadeler, 27 Mayıs'ın Türkiye'nin siyasi ve sosyal hayatında bir dönüm noktası olarak görüldüğünü ve ABD etkisine karşı bir uyanışın başlangıcı olarak kabul edildiğini gösteriyor.

Doğu Perinçek'in Savunması

Doğu Perinçek, daha önce de 27 Mayıs'ı savunmuş ve bu olayın Türkiye için bir "ilerleme" olduğunu belirtmişti. Perinçek'e göre, 27 Mayıs, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir adım ve Kemalist devrimin bir devamı niteliğinde. Ancak bu görüş, Türkiye'deki genel kanının aksine, 27 Mayıs'ı bir darbe olarak görenlerin sayısının çok daha fazla olduğu biliniyor.

Türkiye siyasi tarihi, darbeler ve devrimler gibi çalkantılı olaylarla dolu. Her bir olay, farklı kesimler tarafından farklı şekillerde yorumlanıyor ve değerlendiriliyor. Doğu Perinçek'in 27 Mayıs'ı "devrim" olarak nitelendirmesi, bu farklı yorumların ve değerlendirmelerin bir örneği. Bu tür çıkışlar, Türkiye'deki siyasi tartışmaları alevlendirmeye ve farklı görüşlerin daha da belirginleşmesine neden oluyor.

Doğu Perinçek'in bu açıklaması, Türkiye'deki siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştirecek gibi görünüyor. 27 Mayıs'ın bir darbe mi yoksa devrim mi olduğu tartışması, uzun süre daha gündemde kalmaya devam edecek. Bu tartışma, Türkiye'nin geçmişiyle yüzleşmesi ve geleceğini şekillendirmesi açısından önemli bir rol oynayacak.