Nefes Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek'in bugünkü köşe yazısı, siyaset gündemine bomba gibi düştü. Zeyrek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik mali dosya soruşturmasını yürüten yargı mensubuna sert bir şekilde tepki gösterdiğini iddia etti. Ancak, bu iddia kısa süre sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yalanlandı. Peki, olayın perde arkasında neler yaşandı? İddialar ne kadar doğru?
İddia: Erdoğan'dan Yargı Mensubuna Sert Tepki
Deniz Zeyrek, "Erdoğan sonuçtan memnun mu?" başlıklı yazısında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklandığı mali dosya soruşturmasına ilişkin çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi. Zeyrek'in kaynaklarından edindiği bilgiye göre, Erdoğan, soruşturmayı yürüten yargı mensubuna "Hani dosyanız çok güçlüydü?" şeklinde bir tepki gösterdi. Bu iddia, soruşturmanın seyrine ilişkin önemli bir soru işareti yarattı.
Zeyrek'in yazısında dikkat çeken diğer noktalar ise şunlardı:
- Soruşturmanın başlangıcından itibaren kamuoyunda büyük bir merak uyandırdığı
- İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla birlikte siyasi tansiyonun yükseldiği
- Erdoğan'ın soruşturmanın gidişatından memnun olmadığı yönünde sinyaller verdiği
Külliye'den Yalanlama: İddialar Gerçeği Yansıtmıyor
Deniz Zeyrek'in bu iddiası üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı hızla harekete geçti. Yapılan açıklamada, Zeyrek'in yazısında yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın herhangi bir yargı mensubuna bu şekilde bir tepki göstermediği vurgulandı. Külliye'nin yalanlaması, iddiaların doğruluğu konusunda kafaları karıştırdı.
İletişim Başkanlığı'nın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bazı basın yayın organlarında yer alan, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın İBB'ye yönelik mali dosya soruşturmasıyla ilgili yargı mensuplarına yönelik ifadeler kullandığı yönündeki iddialar asılsızdır. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, yargı sürecine saygı duymakta ve herhangi bir şekilde müdahalede bulunmamaktadır.”
Bu yalanlama, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Bazı kesimler, Külliye'nin açıklamasını desteklerken, bazıları ise iddiaların doğruluğuna inanmaya devam etti. Olayın gerçek yüzü, ilerleyen günlerde yapılacak açıklamalarla daha da netleşecektir.
Sonuç olarak, Deniz Zeyrek'in köşe yazısında yer alan iddia ve Külliye'nin yalanlaması, siyaset gündemini bir anda değiştirdi. Bu olay, yargı bağımsızlığı, siyasi etik ve basın özgürlüğü gibi önemli konuları yeniden gündeme getirdi. Olayın nasıl sonuçlanacağı ve siyasi arenada nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor. Bu tür olaylar, demokrasinin işleyişi ve şeffaflık ilkeleri açısından büyük önem taşımaktadır.