Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) son dönemde artan provokasyonlarına sert tepki gösterdi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs Şahsi Temsilcisi olarak yeniden atadığı Maria Angela Holguin Cuellar'i kabulünde konuşan Tatar, Rum tarafının eylemlerinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Rum Yönetimi'nin Provokasyonları Artıyor

Ersin Tatar, Rum Yönetimi'nin özellikle KKTC'den mülk edinenlere yönelik uyguladığı baskı ve yıldırma politikalarına dikkat çekti. Tatar, bu tür eylemlerin Kıbrıs'ta barış ve istikrarı hedef aldığını belirterek, uluslararası toplumu bu konuda duyarlı olmaya çağırdı. "Rum tarafının terörize hareketleri artarak devam ediyor," diyen Tatar, bu tür provokasyonların Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamayacağını ifade etti.

BM Temsilcisi ile Kritik Görüşme

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi'nde gerçekleşen kabulde, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile Kıbrıs sorununun çözümü için atılabilecek adımlar ele alındı. Ersin Tatar, KKTC'nin adil ve kalıcı bir çözüm için her zaman yapıcı bir tutum sergilediğini vurgulayarak, Rum tarafının da aynı sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini söyledi. Tatar, görüşmede ayrıca KKTC'nin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü konusundaki kararlılığını da yineledi.

Kıbrıs Sorununda Son Durum

Kıbrıs sorunu, 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1963'te Rumlar tarafından gasp edilmesi ve 1974'te Türkiye'nin adaya müdahalesiyle derinleşmiştir. O tarihten bu yana devam eden müzakerelerde henüz bir sonuç alınamamıştır. KKTC, iki devletli bir çözümü savunurken, Rum tarafı ise federasyon modelinde ısrar etmektedir. Uluslararası toplumun Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulmak için daha fazla çaba göstermesi gerekmektedir.

Ersin Tatar'ın Rum tarafının eylemlerine yönelik sert eleştirileri, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin umutları azaltırken, bölgedeki gerginliğin artmasına neden olabilir. Uluslararası toplumun, Kıbrıs'ta barış ve istikrarın sağlanması için taraflar arasında diyalog ve işbirliğini teşvik etmesi büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, Kıbrıs sorunu çözümsüzlüğe doğru sürüklenmeye devam edecektir.