Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta yaşanan gözaltı süreci, sosyal medyada büyük yankı uyandırmış ve birçok kişi bu duruma tepki göstermişti. Şimdi ise, o gün sosyal medyada tepki gösteren ve eylemlere katılan 90 kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. Bu gelişme, hem hukuk çevrelerinde hem de kamuoyunda geniş bir tartışma başlattı.

Sosyal Medya Paylaşımları Suç Sayıldı

İddianamede, şüphelilerin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımların suç unsuru taşıdığı iddia ediliyor. Özellikle "ferman padişahınsa sokaklar bizimdir" gibi sloganların kullanıldığı paylaşımların, kamu düzenini bozmaya yönelik olduğu savunuluyor. Savcılık, bu paylaşımların halkı kin ve düşmanlığa sevk etme potansiyeli taşıdığını belirtiyor.

Öğrencilere Hapis Cezası İsteniyor

İddianamede, şüphelilerden 19'unun öğrenci olduğu ve bu öğrencilerin 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep ediliyor. Bu durum, özellikle öğrenci çevrelerinde büyük bir tepkiyle karşılandı. Öğrenci örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, ifade özgürlüğünün kısıtlandığını ve öğrencilerin sindirilmeye çalışıldığını savunuyor.

İfade Özgürlüğü Tartışması Alevlendi

Bu iddianame, Türkiye'de ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hukukçular ve insan hakları savunucuları, sosyal medya paylaşımlarının suç sayılmasının, Anayasa'da güvence altına alınan ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu savunuyor. Bu kişilerin görüşlerine göre, eleştirel düşüncelerin ve farklı görüşlerin ifade edilmesinin engellenmesi, demokrasinin temel ilkelerine zarar veriyor.

Türkiye'de ifade özgürlüğü, uzun zamandır tartışma konusu olan bir konu. Özellikle sosyal medya platformları, insanların düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri bir alan olarak görülüyor. Ancak, son yıllarda sosyal medya paylaşımları nedeniyle açılan davalar ve verilen cezalar, ifade özgürlüğünün sınırları konusunda ciddi endişeler yaratıyor.

Örneğin, bir kişinin bir siyasi figürü eleştiren bir tweet atması veya bir protesto gösterisi hakkında yorum yapması, bazen "hakaret" veya "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" gibi suçlamalarla sonuçlanabiliyor. Bu tür davalar, insanların kendilerini ifade etmekten çekinmelerine ve otosansüre yol açabiliyor.

Süreç Nasıl İşleyecek?

• İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte dava süreci başlayacak.
• Şüpheliler, mahkemede savunma yapma hakkına sahip olacak.
• Davanın sonucunda, şüphelilerin beraat etme veya hapis cezası alma ihtimalleri bulunuyor.

Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından sosyal medyada tepki gösteren 90 kişiye açılan bu dava, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve sosyal medyanın kullanımının sınırları konusunda önemli bir dönüm noktası olabilir. Davanın sonucu, benzer durumlarda emsal teşkil edebilir ve gelecekteki uygulamaları etkileyebilir.