İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesapları için erişim engeli talep edildiği haberi gündeme bomba gibi düştü. Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan İmamoğlu'nun, cezaevinden yaptığı paylaşımların ardından bu talep geldi. Peki, bu ani gelişmenin ardında yatan sebepler neler?
## İmamoğlu'nun Cezaevi Günleri ve Sosyal Medya Paylaşımları
Ekrem İmamoğlu, hakkında yürütülen soruşturmalar neticesinde tutuklanarak Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne gönderilmişti. Cezaevinde bulunduğu süre boyunca da İBB Başkanı İmamoğlu, Saraçhane'deki gösterilere ve boykot çağrılarına destek mesajlarını sosyal medya hesapları üzerinden paylaşmaya devam etti. Bu paylaşımlar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ancak, İmamoğlu'nun bu aktif sosyal medya kullanımı, bazı kesimler tarafından eleştirildi ve nihayetinde erişim engeli talebine kadar uzandı.
Bu süreçte İmamoğlu'nun avukatları ve destekçileri, İBB Başkanı'nın düşüncelerini özgürce ifade etme hakkının engellenemeyeceğini savunurken, karşıt görüştekiler ise cezaevinden yapılan bu tür paylaşımların hukuki ve etik olmadığını iddia ettiler. Tartışmalar sürerken, İmamoğlu'nun sosyal medya hesaplarına erişim engeli getirilip getirilmeyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
## Erişim Engeli Talebinin Gerekçesi Ne?
Erişim engeli talebinin ardındaki temel gerekçe, İmamoğlu'nun cezaevinden yaptığı paylaşımların, soruşturmanın selameti açısından uygun olmadığı ve kamuoyunu yanlış yönlendirebileceği iddiası. Talebi yapanların, İmamoğlu'nun paylaşımlarının, yargı sürecini etkileme potansiyeli taşıdığını ve bu nedenle engellenmesi gerektiğini savundukları belirtiliyor.
Bu tür durumlarda mahkemeler, ifade özgürlüğü ile kamu düzeninin korunması arasındaki dengeyi gözeterek karar veriyor. Erişim engeli talebinin kabul edilip edilmeyeceği, mahkemenin yapacağı değerlendirmeler sonucunda netleşecek.
* İfade özgürlüğü
* Kamu düzeninin korunması
* Yargı sürecinin selameti
gibi faktörler, mahkemenin kararını etkileyecek önemli unsurlar arasında yer alıyor.
Bu olay, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve sosyal medya kullanımının sınırları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bir yandan, herkesin düşüncelerini özgürce ifade etme hakkı savunulurken, diğer yandan bu özgürlüğün başkalarının haklarını ihlal etmemesi ve kamu düzenini bozmaması gerektiği vurgulanıyor. İmamoğlu'nun sosyal medya hesabına erişim engeli talebi, bu hassas dengenin yeniden gözden geçirilmesine neden olacak gibi görünüyor.
