İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, geçtiğimiz ay Washington'a yaptığı ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'tan Suriye üzerindeki yaptırımların devam etmesini talep ettiği bildirildi. Bu talep, bölgedeki dengeleri ve Türkiye'nin rolünü bir kez daha gündeme getirdi. Acaba Netanyahu neden böyle bir talepte bulundu? Bu durum, Türkiye-Suriye ilişkilerini nasıl etkileyecek? Tüm bu soruların cevabını bu haberimizde bulabilirsiniz.
Netanyahu'nun Gizli Suriye Planları mı Var?
Netanyahu'nun bu talebinin ardında yatan nedenler henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak, İsrail'in Suriye'deki İran varlığından duyduğu endişe ve bölgedeki güvenlik kaygıları bu talebin temelini oluşturuyor olabilir. İsrail, Suriye'deki iç savaşın ardından bölgede artan İran etkisinden rahatsızlık duyuyor ve bu durumu kendi güvenliğine yönelik bir tehdit olarak algılıyor. Bu nedenle, ABD'nin Suriye üzerindeki baskısını sürdürmesini ve İran'ın bölgedeki etkisini azaltmasını hedefliyor.
Bu talep, aynı zamanda İsrail'in Suriye'deki Kürt gruplarla olan ilişkilerini de etkileyebilir. İsrail, Suriye'deki Kürt grupları, İran'a karşı bir denge unsuru olarak görüyor ve bu gruplara destek veriyor. Ancak, ABD'nin Suriye'den çekilmesi ve Türkiye'nin bölgedeki operasyonları, bu dengeleri değiştirmiş durumda. Netanyahu'nun Trump'tan Suriye yaptırımlarını sürdürmesini istemesi, İsrail'in bölgedeki stratejik çıkarlarını koruma çabası olarak da değerlendirilebilir.
Erdoğan'ın Bölgedeki Rolü Ne Olacak?
Netanyahu'nun bu talebi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgedeki rolünü de yeniden gündeme getiriyor. Türkiye, Suriye'deki iç savaşın başından beri aktif bir rol oynuyor ve bölgedeki istikrarın sağlanması için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Erdoğan, sık sık Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini vurguluyor ve bölgedeki tüm aktörlerin bu ilkeye saygı duyması gerektiğini belirtiyor.
Türkiye'nin Suriye'deki varlığı, bazı çevreler tarafından eleştirilse de, Erdoğan hükümeti bu varlığın bölgedeki terör örgütleriyle mücadele ve Suriyeli sığınmacıların güvenli bir şekilde geri dönüşünü sağlamak için gerekli olduğunu savunuyor. Türkiye, aynı zamanda Rusya ve İran ile birlikte Astana Süreci'ni yürüterek Suriye'deki siyasi çözüm sürecine katkıda bulunmaya çalışıyor. Netanyahu'nun Trump'tan Suriye yaptırımlarını sürdürmesini istemesi, Türkiye'nin bölgedeki rolünü daha da önemli hale getirebilir.
Yaptırımların Suriye Halkına Etkisi
Suriye'ye uygulanan yaptırımlar, ülke ekonomisini derinden etkiliyor ve halkın yaşam koşullarını zorlaştırıyor. Yaptırımlar nedeniyle, Suriye halkı temel ihtiyaç maddelerine erişmekte zorlanıyor, sağlık hizmetleri aksıyor ve işsizlik artıyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, Suriye'ye yönelik insani yardım çalışmalarını sürdürüyor ancak bu yardımlar, yaptırımların olumsuz etkilerini tamamen ortadan kaldırmaya yetmiyor.
Suriye'deki iç savaşın sona ermesi ve ülkenin yeniden imarı için, yaptırımların kaldırılması ve uluslararası toplumun desteği büyük önem taşıyor. Ancak, siyasi çözüm sürecinde henüz bir ilerleme kaydedilememiş olması, yaptırımların geleceği konusunda belirsizlik yaratıyor. Netanyahu'nun Trump'tan Suriye yaptırımlarını sürdürmesini istemesi, bu belirsizliği daha da artırıyor.
Netanyahu'nun Trump'a yaptığı bu talep, bölgedeki güç dengelerini ve Türkiye'nin rolünü bir kez daha gözler önüne serdi. Suriye'deki durumun karmaşıklığı ve farklı aktörlerin çıkarları, çözüm sürecini zorlaştırıyor. Ancak, diyalog ve işbirliği yoluyla, bölgedeki istikrarın sağlanması ve Suriye halkının refahı için adımlar atılması mümkün. Unutulmamalıdır ki, kalıcı bir çözüm ancak tüm tarafların katılımıyla ve ortak çıkarların gözetilmesiyle mümkün olabilir.
