28 Nisan 2025 Pazartesi

New York Cezaevlerinde Kriz! 2000 Görevli Kovuldu, Mahkumlar Serbest mi?

ABD'nin New York eyaletindeki cezaevlerinde yaşanan kriz, binlerce görevlinin işten çıkarılmasıyla daha da derinleşti. 2 bini aşkın çalışanın "sendika izni olmadan" greve gittikleri gerekçesiyle iş akitlerinin feshedilmesi, cezaevlerinde personel yetersizliğine yol açtı. Bu durum, hafif suçlardan yargılanan mahkumların "personel yetersizliği" nedeniyle erken tahliye edilme ihtimalini gündeme getirdi. Peki, bu karar ne anlama geliyor? ## Cezaevlerinde Erken Tahliye Alarmı! Ceza İnfaz ve Topluluk Denetim Kurumu Müdürü Daniel Martuscello, New York genelindeki 2 binden fazla cezaevi personelinin 10 Mart'ta görevine son verilmesinin ardından cezaevi yöneticilerine önemli bir bilgi notu gönderdi. Martuscello, cezaevi yöneticilerine, hafif suçlardan yargılanan ve 15 ile 110 gün arasında cezası kalan mahkumların erken tahliyesi için çalışma başlatma talimatı verdi. Eyaletteki "cezaevi personeli yetersizliğine" dikkati çeken Martuscello, cezaevindeki dengenin sağlanması için bazı mahkumların erken tahliye edileceğini bildirdi. Bu karar, kamuoyunda farklı tepkilere yol açarken, yetkililer güvenliği ön planda tutacaklarını vurguladı. Martuscello, erken tahliye edilecek mahkumlar arasında cinsel suçlardan, şiddet suçlarından ve cinayet, terör, kundaklama gibi nitelikli suçlardan yargılananların bulunmayacağını özellikle belirtti. Bu açıklama, kamuoyundaki endişeleri bir nebze olsun azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendirildi. ## Grev ve İşten Çıkarmalar: Krizin Fitili Nasıl Ateşlendi? New York genelinde 17 Şubat'ta cezaevi görevlileri, personel yetersizliği, zorunlu fazla mesai gibi zor çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla grev başlatmıştı. Bu grev, cezaevi sisteminde ciddi aksamalara neden oldu. New York Valisi Kathy Hochul, "sendika izni olmadan" yapılan grevin cezaevindeki işleri aksatması nedeniyle Ulusal Muhafızları cezaevlerinde görevlendirmişti. Grevi sona erdirmek için iki kez anlaşmaya varılmaya çalışılmış ancak bu girişimler başarısız olmuştu. Martuscello, 10 Mart'ta, 22 gün süren grevin, grev yapan görevlilerin bağlı olduğu sendika ile varılan anlaşmayla sona erdiğini ancak beklenen tarihten önce işe dönmeyen 2 binden fazla görevlinin işten çıkarıldığını açıklamıştı. Bu işten çıkarmalar, cezaevlerindeki personel açığını daha da derinleştirdi. * Personel yetersizliği * Zorlu çalışma koşulları * Sendika anlaşmazlıkları Bu faktörlerin bir araya gelmesiyle New York cezaevlerinde yaşanan kriz, erken tahliye kararıyla yeni bir boyut kazandı. New York cezaevlerindeki bu sıra dışı durum, sadece eyalet için değil, tüm ülke için bir ders niteliğinde. Personel politikalarının önemi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sendikalarla diyalog, bu tür krizlerin önlenmesinde kritik rol oynayacaktır. Erken tahliye kararının sonuçları ise, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görülecek.

İlgili Haberler