Rusya, hava üslerine yönelik gerçekleştirilen büyük drone saldırısının ardından, 2 Haziran'da İstanbul'da yapılan zirvenin hemen sonrasında Ukrayna'ya misilleme saldırısı düzenledi. Füze ve dronlarla Kiev'e yapılan bu saldırı, savaşın en büyüklerinden biri olarak kayıtlara geçti. Ukrayna, Rusya'nın 45 füze ve 40'tan fazla dronla saldırdığını açıkladı. Bu ani ve şiddetli saldırı, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve bölgedeki gerilimi tırmandırdı.

Rusya'dan Misilleme Açıklaması

Saldırının bir misilleme olduğunu Rusya Savunma Bakanlığı da doğruladı. Moskova'dan yapılan açıklamada, "Ukrayna'nın Rusya'ya karşı terör saldırılarına yanıt verildiği" belirtildi. Rus ordusu, Ukrayna'nın uzun menzilli silahlarla Rus topraklarını hedef aldığını ve bu saldırılara karşılık olarak misilleme yapıldığını ifade etti. Bu açıklama, saldırının sadece bir tepki değil, aynı zamanda önceden planlanmış bir stratejinin parçası olduğunu gösteriyor.

Saldırılar Kiev ile Sınırlı Kalmadı

Rusya'nın misilleme saldırıları sadece Kiev ile sınırlı kalmadı. Ülkenin batısındaki Lviv ve Volin kentleri de hedef alındı. Ternopil ve Lutsk'ta enerji ve altyapı tesisleri vuruldu. Bu geniş çaplı saldırılar, Ukrayna'nın enerji altyapısını ciddi şekilde etkiledi ve sivil halkın yaşamını olumsuz yönde etkiledi. Ukrayna ordusu ise Rusya'nın Engels kentine önleyici saldırı yaptığını ve hava üslerine yapılan saldırılarda üç yakıt deposunun imha edildiğini açıkladı. Karşılıklı saldırılar, bölgedeki tansiyonun ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor.

Putin'den Misilleme Sinyali

Ukrayna, geçtiğimiz haftasonu Rusya'ya bir dizi saldırı gerçekleştirmişti. Bu saldırılardan birinde, Rusların nükleer silah taşıma kapasitesine sahip 41 bombardıman uçağının imha edildiği iddia edildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu saldırılar üzerine Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'a misilleme yapacağını söylemişti. Putin'in bu açıklaması, Rusya'nın misilleme yapmaya kararlı olduğunu ve Ukrayna'ya yönelik saldırıların bir işaret fişeği olduğunu gösteriyordu. Bu durum, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilebilir.

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik bu misilleme saldırısı, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırırken, uluslararası toplumun tepkisini çekiyor. Saldırının sonuçları ve bölgedeki etkileri yakından takip edilirken, diplomatik çözüm arayışları da hız kazanması bekleniyor. Ancak, mevcut durumda, gerginliğin daha da artabileceği ve çatışmaların şiddetlenebileceği endişesi hakim.