Türkiye'de bilim dünyasını alarma geçiren bir gelişme yaşandı. Uzak Doğu kökenli, istilacı bir kene türü ülkemizde tespit edildi. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Keskin, bu türün Türkiye'ye yerleştiğini ve 30'dan fazla hastalığı taşıma potansiyeli bulunduğunu açıkladı. Bu durum, hem insan sağlığı hem de hayvan sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.

İstilacı Kene Türü: Haemaphysalis longicornis

Prof. Dr. Adem Keskin, Japonya’daki Orman Ürünleri Araştırma Enstitüsü'nden Dr. Kandai Doi ile birlikte Türkiye’deki keneler üzerine uzun süredir ortak bir araştırma yürütüyor. Bu araştırmalar sırasında, geçtiğimiz yıl İstanbul’da bir vatandaşın üzerinde bulduğu ve kendilerine ulaştırdığı bir kenenin, Asya kökenli Haemaphysalis longicornis türü olduğunu belirlediler. Bu kene türü, daha önce Türkiye'de görülmemişti ve istilacı özelliğiyle biliniyor.

Kenenin Taşıdığı Riskler ve Alınması Gereken Önlemler

Haemaphysalis longicornis kene türü, 30'dan fazla hastalığı taşıma potansiyeline sahip. Bu hastalıklar arasında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ölümcül olabilen hastalıklar da bulunuyor. Prof. Dr. Keskin, bu türün yayılmasını engellemek için alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı:

• Kene yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde dikkatli olunmalı.
• Doğada uzun süre geçirilecekse, vücudu örten giysiler tercih edilmeli.
• Kene kovucu spreyler kullanılmalı.
• Vücuda kene yapışması durumunda, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı.

Türkiye'de daha önce görülmemiş olması sebebiyle bu kene türüne karşı hazırlıklı olunması büyük önem taşıyor. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşların ve hayvan yetiştiriciliğiyle uğraşanların daha dikkatli olması gerekiyor. Ayrıca, veteriner hekimler de bu konuda bilgilendirilmeli ve gerekli önlemler alınmalı.

Bu türün yayılmasının önüne geçmek için yetkililerin de harekete geçmesi gerekiyor. Kene popülasyonunun kontrol altına alınması, ilaçlama çalışmalarının yapılması ve halkın bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis ve doğru müdahale hayat kurtarır.

Türkiye'de istilacı bir kene türünün tespit edilmesi, halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu durum, kene kaynaklı hastalıkların yayılma riskini artırırken, önleyici tedbirlerin alınmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yetkililerin ve vatandaşların işbirliğiyle bu tehdidin üstesinden gelinebilir ve halk sağlığı korunabilir.