Financial Times'ın (FT) ortaya attığı çarpıcı iddia, Ukrayna-Rusya savaşında dengeleri değiştirebilir. ABD'nin, Ukrayna'nın Rus enerji tesislerine yönelik uzun menzilli saldırılarına gizlice destek verdiği öne sürülüyor. Bu durum, savaşın seyrini ve uluslararası ilişkileri derinden etkileyebilecek potansiyele sahip.

ABD'nin Gizli Desteği: Detaylar Ortaya Çıkıyor

FT'nin haberine göre, ABD yönetimi son aylarda Ukrayna'ya rota planlama, irtifa, zamanlama ve görevleri şekillendirme konularında istihbarat desteği sağlıyor. Bu destek sayesinde Ukrayna, cephe hattının çok ötesindeki petrol rafinerileri de dahil olmak üzere kritik Rus enerji varlıklarına saldırılar düzenleyebiliyor. Washington'ın planlamanın her aşamasında aktif rol aldığı belirtilirken, bu desteğin Rusya ekonomisini zayıflatmak ve Vladimir Putin'i bir anlaşmaya zorlamak amacıyla kullanıldığı vurgulanıyor.

ABD'nin bu stratejisinin temelinde, Rusya'nın enerji gelirlerini azaltarak savaş finansmanını baltalamak ve Putin'i müzakere masasına oturtmak yatıyor. Ancak bu durum, Rusya ile ABD arasındaki gerilimi daha da tırmandırabilir ve savaşın daha geniş bir alana yayılması riskini beraberinde getirebilir.

Rusya'nın Tepkisi Ne Olacak?

Bu iddialar karşısında Rusya'nın nasıl bir tepki vereceği merak konusu. Moskova'nın, ABD'nin bu gizli desteğine karşı misilleme adımları atabileceği ve savaşın seyrini daha da karmaşık hale getirebileceği öngörülüyor. Rusya'nın olası tepkileri arasında:

• Ukrayna'ya yönelik saldırıların şiddetini artırmak
• ABD'ye yönelik siber saldırılar düzenlemek
• Uluslararası arenada ABD'yi köşeye sıkıştırmaya çalışmak

gibi senaryolar bulunuyor.

Savaşın Geleceği Belirsizliğini Koruyor

Ukrayna-Rusya savaşı, ABD'nin gizli desteği iddialarıyla birlikte yeni bir boyut kazanmış durumda. Savaşın ne zaman sona ereceği ve tarafların nasıl bir anlaşmaya varacağı belirsizliğini korurken, uluslararası toplumun bu gelişmeleri yakından takip etmesi gerekiyor. Özellikle enerji piyasaları, bu durumdan doğrudan etkilenebilir ve küresel ekonomide dalgalanmalara yol açabilir.

Bu iddiaların doğruluğu kanıtlanırsa, ABD'nin uluslararası arenadaki imajı da zarar görebilir ve müttefikleriyle ilişkileri bozulabilir. Bu nedenle, Washington'ın bu konuda şeffaf bir açıklama yapması ve kamuoyunu bilgilendirmesi büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, FT'nin ortaya attığı bu iddia, Ukrayna-Rusya savaşının seyrini değiştirebilecek ve uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcını işaret edebilecek potansiyele sahip. Tarafların atacağı adımlar ve uluslararası toplumun tepkisi, savaşın geleceğini belirleyecek.