İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen ve bebek acil hastalarını belirli özel hastanelere yönlendirerek ölümlerine neden oldukları iddiasıyla yargılanan 58 sanıklı davanın dördüncü duruşması, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma, bazı sanıkların savunmalarının alınmasının ardından yarına ertelendi. Peki, bu erteleme davanın seyrini nasıl etkileyecek? Bebek ölümlerinin ardındaki sır perdesi aralanacak mı?
Yenidoğan Çetesi İddianamesi ve Savunmalar
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, "yenidoğan çetesi" olarak adlandırılan gruba yönelik hazırlanan ve bu davayla birleştirilmesine karar verilen 13 sanıklı iddianame kapsamındaki bazı sanıkların savunmaları alındı. Sanıklar, yöneltilen suçlamaları reddederken, avukatları da müvekkillerinin beraatini talep etti. Duruşma boyunca gergin anlar yaşanırken, bazı sanık yakınları da adliye önünde toplanarak tepkilerini dile getirdi.
İddianamede, sanıkların bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve bu durumun bebek ölümlerine neden olduğu belirtiliyor. Savcılık, sanıkların "kasten öldürme", "görevi kötüye kullanma" ve "nitelikli dolandırıcılık" gibi suçlardan cezalandırılmasını talep ediyor. Davanın seyrini değiştirebilecek önemli delillerin ve tanık ifadelerinin de dosyada yer aldığı belirtiliyor.
Davanın Seyri ve Beklentiler
Davanın ertelenmesi, hem sanıklar hem de mağdur aileler arasında farklı beklentilere yol açtı. Sanıklar, beraat edeceklerine inanırken, mağdur aileler ise adaletin yerini bulmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyor. Duruşmanın yarına ertelenmesi, delillerin daha detaylı incelenmesi ve tanıkların dinlenmesi için ek süre tanınması anlamına geliyor. Ancak, davanın ne zaman sonuçlanacağı ve adaletin ne şekilde tecelli edeceği henüz belirsizliğini koruyor.
Bebek Ölümleri Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler
Türkiye'de bebek ölümleri, hala önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle yenidoğan dönemindeki bebek ölümlerinin önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor. Bu kapsamda, anne ve bebek sağlığına yönelik hizmetlerin kalitesinin artırılması, doğum öncesi ve sonrası bakımın yaygınlaştırılması, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin sayısının artırılması ve personel eğitimine önem verilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, "Yenidoğan Çetesi" gibi olayların tekrar yaşanmaması için sağlık sistemindeki denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve şeffaflığın sağlanması gerekiyor.
Unutulmamalıdır ki, her bebek bir umuttur ve onların sağlıklı bir şekilde hayata başlamaları hepimizin sorumluluğundadır.