Yunanistan'da artan hayat pahalılığına karşı işçi ve memurlar isyan bayrağını çekti. İşçi (GSEE) ve Memur Sendikaları Konfederasyonu'nun (ADEDY) çağrısıyla başlayan greve, Komünist Partisi'ne (KKE) bağlı PAME İşçi Sendikası da destek veriyor. Ülke genelinde birçok sektörde çalışan işçi ve memur, 24 saatliğine iş bıraktı.
Grev Neden Başladı?
Yunanistan'da son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılar, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlar, halkın alım gücünü önemli ölçüde düşürdü. Sendikalar, hükümetin bu duruma karşı yeterli önlem almadığını ve işçilerin yaşam koşullarının giderek zorlaştığını belirtiyor. Bu nedenle, hayat pahalılığına dikkat çekmek ve hükümeti harekete geçirmek amacıyla grev kararı alındı.
Grev sırasında yapılan açıklamalarda, işçiler ve memurlar şu taleplerde bulundu:
- Asgari ücretin artırılması
- Kamu hizmetlerine yapılan zamların geri alınması
- Vergi adaletsizliğinin giderilmesi
- Sosyal yardımların artırılması
Grev Hayatı Nasıl Etkiliyor?
Grev, Yunanistan'da birçok sektörde hayatı olumsuz etkiliyor. Toplu taşıma, sağlık, eğitim ve kamu hizmetleri gibi alanlarda aksamalar yaşanıyor. Özellikle büyük şehirlerde trafik yoğunluğu artarken, hastanelerde sadece acil vakalara bakılıyor. Okullarda ise dersler yapılamıyor. Sendikalar, grevin amacına ulaşması için halkın desteğini bekliyor.
Grev esnasında sendika temsilcileri, hükümete seslenerek, "Artık yeter! İşçilerin ve memurların sabrı taştı. Hükümet, halkın sesini duymalı ve taleplerimizi karşılamalıdır." şeklinde açıklamalarda bulundular.
Yunanistan ekonomisi uzun yıllardır süren krizlerle boğuşuyor. Ülke, Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) aldığı borçlarla ayakta kalmaya çalışıyor. Ancak, bu borçlar karşılığında uygulanan kemer sıkma politikaları, halkın yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. İşsizlik oranının yüksek olduğu ülkede, özellikle genç nüfus geleceğe umutla bakmakta zorlanıyor.
Yunanistan'daki bu grev, Avrupa'da artan hayat pahalılığına karşı bir tepki olarak değerlendirilebilir. Birçok Avrupa ülkesinde enerji krizi ve enflasyon, halkın alım gücünü düşürürken, hükümetler bu duruma çözüm bulmakta zorlanıyor. Bu durum, önümüzdeki dönemde Avrupa genelinde daha fazla sosyal huzursuzluğa yol açabilir.
