Avrupa'da güvenlik endişeleri artarken, zorunlu askerlik uygulaması yeniden gündeme geliyor. Özellikle Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sonrası birçok ülke, savunma politikalarını gözden geçirerek askeri hazırlıklarını artırmaya başladı. Bu kapsamda, Polonya Başbakanı Donald Tusk'un açıklamasıyla zorunlu askerlik konusundaki tartışmalar daha da alevlendi.

Polonya'dan Zorunlu Askerlik Hamlesi

Polonya Başbakanı Donald Tusk, ülkenin savunma kapasitesini güçlendirmek amacıyla erkekler için zorunlu askerlik sistemini yeniden hayata geçireceklerini duyurdu. Tusk, bu kararın alınmasında mevcut güvenlik ortamının etkili olduğunu belirterek, "Bir savaş çıkması durumunda Polonya'daki tüm erkeklerin bu konuda eğitilmiş olmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Polonya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde geniş yankı uyandırdı.

Avrupa'da Zorunlu Askerliğe Dönüş Sinyalleri

Polonya'nın bu adımı, Avrupa'da zorunlu askerliğe dönüş sinyalleri veren tek ülke değil. Son yıllarda, özellikle Baltık ülkeleri ve İskandinavya'da benzer adımlar atıldı veya tartışılıyor. İşte bazı örnekler:

• Litvanya: 2015 yılında zorunlu askerliği yeniden uygulamaya koydu.
• İsveç: 2017 yılında zorunlu askerliği kısmen geri getirdi.
• Norveç: Kadınlar için de zorunlu askerlik uygulaması bulunuyor.

Bu ülkelerin ortak noktası, Rusya ile olan coğrafi yakınlıkları ve artan güvenlik endişeleri. Zorunlu askerlik, bu ülkeler için caydırıcılık ve hızlı müdahale yeteneği sağlayan önemli bir araç olarak görülüyor.

AB Vatandaşları Ülkelerini Savunmaya Hazır Mı?

Zorunlu askerlik tartışmaları sürerken, Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarının ülkelerini savunmaya ne kadar istekli olduğu da merak konusu. Yapılan bir araştırma, AB vatandaşlarının sadece %32'sinin ülkelerini savunmaya hazır olduğunu ortaya koydu. Bu oran, ülkeler arasında farklılık gösterirken, genel olarak gençlerin daha az istekli olduğu görülüyor. Bu durum, Avrupa'da savunma politikalarının geleceği açısından önemli bir sorun teşkil ediyor.

Polonya'nın zorunlu askerliği yeniden gündeme getirmesi, Avrupa'da güvenlik ve savunma politikalarının yeniden şekillenmesine neden olabilir. Diğer ülkelerin de benzer adımlar atıp atmayacağı, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek. Ancak, Avrupa'nın güvenlik mimarisinin değiştiği ve ülkelerin savunmaya daha fazla yatırım yapmaya hazırlandığı açıkça görülüyor.